*Adalet, sadece size hizmet ettiğinde değil, karşıt görüşleri de kapsadığında gerçek anlamını bulur.*  

Trabzon’un ve Ortahisar’ın ulusal düzeyde tanıtılmasını doğru buluyor ve takdir ediyoruz. Şehrimizin kültürel, tarihi ve sanatsal değerlerini geniş kitlelere ulaştıracak her türlü çalışmanın desteklenmesi gerektiğine inanıyoruz. Bu tür organizasyonlar, Trabzon’un zengin mirasını görünür kılmak ve gelecek nesillere aktarmak adına büyük bir öneme sahiptir. Ancak böylesi çalışmalar yapılırken adaletli, kapsayıcı ve şeffaf bir yönetim anlayışı da şarttır.  

Bu şehir, tarih boyunca birçok kültürel ve sosyal dinamiğin bir araya gelmesiyle şekillenmiş; ortak akıl ve birlikte hareket etme ruhuyla var olmuştur. *Trabzon’u geleceğe taşımak istiyorsak bu şehrin tüm bileşenleriyle hareket etmek, ortak akılla ilerlemek zorundayız.* Çünkü ortak akıl demek sadece belli bir kesimin değil, tüm Trabzon’un kazanması demektir!  

Ne var ki, seçim meydanlarında “Ortak akılla yöneteceğiz!” diyenlerin bugün sergilediği tavır söyledikleriyle taban tabana zıttır. Ortahisar Belediye Başkanı Ahmet Kaya, seçim sürecinde halkın her kesimini kucaklayacağını vaat etmiş şehrin yönetiminde kapsayıcı bir anlayış benimseyeceğini söylemişti. Ancak bugün geldiğimiz noktada, Faroz Limanı’nda düzenlenen *Görkemli Hatıralar* programında şehrin diğer dinamiklerini yok sayarak hareket etmek ortak akıl söylemini boşa düşürmektedir.  

Bir yanda, seçim döneminde “Bizi davet etmiyorlar” diye şikâyet eden bir anlayış, öte yanda kendisi yönetime geldiğinde  aynı tutumu sergileyen bir belediye yönetimi… Soruyoruz: *Ortak akıl bunun neresinde?*  

Trabzon’un kazancına olacak şey belli bir çevrenin değil, bu şehrin tüm bileşenlerinin ortak katkısıdır. Eğer gerçekten Trabzon’a hizmet etmek istiyorsak bu şehirde adaletli bir yönetim anlayışı benimsemeli, etkinliklerde ve karar alma süreçlerinde herkesin fikrine yer vermelisiniz. *Adalet, sadece size hizmet ettiğinde değil, karşıt görüşleri de kapsadığında gerçek anlamını bulur.*  

Şunu çok iyi biliyoruz: Trabzon, partizan yaklaşımlara değil, ortak aklın ve kapsayıcı bir yönetim anlayışının hâkim olduğu bir belediyeciliğe layıktır.