Yavuz, Atatürk Alanı'ndaki kliniğinde düzenlediği basın toplantısında, kendileri açısından basit bir insani ve kişisel özgürlük hakkı olarak gördükleri konunun, sosyal medya ağırlıklı ciddi bir linç kampanyasına dönüştüğünü söyledi.
Böyle bir kampanyanın zaman içerisinde istenmeyen sonuçlar doğurabileceğine dikkati çeken Yavuz, "Bana, aileme, iş yerime, Trabzon'a ve Trabzonspor'a belki de zarar vereceği endişesi ile böyle bir bilgilendirme toplantısı yapmayı gerek gördüm." dedi.
Yavuz, gerçekleşen olayın ne bayrakla ne Trabzonspor'la ne de Trabzonspor bayrağı ile alakalı bir olay olmadığının altını çizerek, şöyle devam etti:
"Çıkış saatinde binanın dış cephesinde asılmış bazı bayraklar olduğunu gördüm. İzin almalarının ve haber vermelerinin gerekli olup olmadığını ısrarla belirttiğimde, 'Biz böyle bir şey yapmıyoruz, izin de almıyoruz, size de sormadık, istediğiniz şekilde şikayet edebilirsiniz ya da davranabilirsiniz. Biz bunları buraya astık, asıyoruz, asacağız.' diye söylediler çünkü devam ediyordu olay. Ben, eğer izin isterlerse kesinlikle izin vereceğimi ama izin istenmediği sürece bu eylemi durdurmalarını söyledim ama buna da yanaşmadılar ve cevapları son derece kaba, kibarlıktan noksan, nezaketsiz, sevimsizdi ve bu üslup sonrası gerçekleşen olay kameralara yansıdı. Olayın Trabzonspor'la bir ilgisi yok, Trabzon'la da bir ilgisi yok."
Trabzonlu olduğunu vurgulayan Yavuz, "Trabzonsporluyum, 13 bin 35 numaralı kongre üyesiyim. Benim Trabzon'la, Trabzonsporlulukla ilişkili ancak belki takdir edilecek bir yanım olabilir, eleştirilecek bir yanım hele de sosyal medyada kaba ve zalimane eleştirilerin konusu olabilecek bir yanım kesinlikle yok." diye konuştu.
"Ben sosyal medyadan bana saldıranlardan daha değerli bir Trabzonsporlu olduğumu iddia ediyorum" ifadelerini kullanan Yavuz, şunları kaydetti:
"Belki şuna denk geldi, Trabzonspor'un neşeli bir döneminde bizim kişilik haklarımızdan ya da mülkiyet haklarımızdan söz etmek belki biraz lüks olmuş oldu. Bu da bizim için bir talihsizlik oldu. Trabzonspor bu şehrin takımı, bu neşe inşallah devam edecek, Trabzonspor yakın zamanda inşallah mutlu sona ulaşacak ve ben inanıyorum ki bana saldıranlardan, bu işletmeye saldıranlardan, hakaret edenlerden, tehdit edenlerden, aileme, evime varıncaya kadar tehdit telefonları ve mesajları paylaşanlardan daha fazla sevineceğim, daha fazla coşku içerisinde olacağım."
Böyle bir kampanyanın zaman içerisinde istenmeyen sonuçlar doğurabileceğine dikkati çeken Yavuz, "Bana, aileme, iş yerime, Trabzon'a ve Trabzonspor'a belki de zarar vereceği endişesi ile böyle bir bilgilendirme toplantısı yapmayı gerek gördüm." dedi.
Yavuz, gerçekleşen olayın ne bayrakla ne Trabzonspor'la ne de Trabzonspor bayrağı ile alakalı bir olay olmadığının altını çizerek, şöyle devam etti:
"Çıkış saatinde binanın dış cephesinde asılmış bazı bayraklar olduğunu gördüm. İzin almalarının ve haber vermelerinin gerekli olup olmadığını ısrarla belirttiğimde, 'Biz böyle bir şey yapmıyoruz, izin de almıyoruz, size de sormadık, istediğiniz şekilde şikayet edebilirsiniz ya da davranabilirsiniz. Biz bunları buraya astık, asıyoruz, asacağız.' diye söylediler çünkü devam ediyordu olay. Ben, eğer izin isterlerse kesinlikle izin vereceğimi ama izin istenmediği sürece bu eylemi durdurmalarını söyledim ama buna da yanaşmadılar ve cevapları son derece kaba, kibarlıktan noksan, nezaketsiz, sevimsizdi ve bu üslup sonrası gerçekleşen olay kameralara yansıdı. Olayın Trabzonspor'la bir ilgisi yok, Trabzon'la da bir ilgisi yok."
Trabzonlu olduğunu vurgulayan Yavuz, "Trabzonsporluyum, 13 bin 35 numaralı kongre üyesiyim. Benim Trabzon'la, Trabzonsporlulukla ilişkili ancak belki takdir edilecek bir yanım olabilir, eleştirilecek bir yanım hele de sosyal medyada kaba ve zalimane eleştirilerin konusu olabilecek bir yanım kesinlikle yok." diye konuştu.
"Ben sosyal medyadan bana saldıranlardan daha değerli bir Trabzonsporlu olduğumu iddia ediyorum" ifadelerini kullanan Yavuz, şunları kaydetti:
"Belki şuna denk geldi, Trabzonspor'un neşeli bir döneminde bizim kişilik haklarımızdan ya da mülkiyet haklarımızdan söz etmek belki biraz lüks olmuş oldu. Bu da bizim için bir talihsizlik oldu. Trabzonspor bu şehrin takımı, bu neşe inşallah devam edecek, Trabzonspor yakın zamanda inşallah mutlu sona ulaşacak ve ben inanıyorum ki bana saldıranlardan, bu işletmeye saldıranlardan, hakaret edenlerden, tehdit edenlerden, aileme, evime varıncaya kadar tehdit telefonları ve mesajları paylaşanlardan daha fazla sevineceğim, daha fazla coşku içerisinde olacağım."