Büyükşehir'den sanayi sitelerinin taşınmasına ilişkin açıklama:SÜRECİ OLUMSUZ ETKİLEYEN AÇIKLAMALARA İTİBAR EDİLMEMELİTrabzon Büyükşehir Belediyesi'nden yapılan açıklamada, "Şehir Plancıları Odası'nın, Büyükşehir Belediye Meclisi tarafından onaylanan Kutlugün, Düzyurt, Gözalan, Gölçayır ve Çukurçayır mahallelerini kapsayan imar planı değişikliklerinin mahkeme kararlarına aykırı olduğu yönündeki iddiaları gerçeği yansıtmamaktadır" denildi.Trabzon Büyükşehir Belediyesi, sanayi bölgelerinin taşınması sürecini imar planları üzerinden sürekli gündeme taşıyan Şehir Plancıları Odası'nın iddialarının gerçeği yansıtmadığını açıkladı. Büyükşehir Belediyesi’nden yapılan açıklamada, "Şehir Plancıları Odası tarafından, Trabzon Büyükşehir Belediye Meclisi’nin 11.03.2022 tarihli ve 196 sayılı kararı ile onaylanan Kutlugün, Düzyurt, Gözalan, Gölçayır ve Çukurçayır 1/25.000 ölçekli nazım imar planı değişikliği, 1/5.000 ölçekli ilave revizyon nazım imar planı ve 1/1.000 ölçekli ilave revizyon uygulama imar planı ile plan hükümlerinin ve plan açıklama raporunun; dava konusu imar planının dayanağı olan 1/100.000 ölçekli Çevre Düzeni Plan Değişikliğinin Danıştay kararı ile iptal edildiği, üst kademe plan olan çevre düzeni planının iptal edilmesi durumunda hem mevcut imar planlarının hem de imar planı üzerinde yapılan değişikliklerin dayanağının ortadan kalktığı, bu haliyle belirtilen imar planlarının hukuka aykırı şekilde onaylandığı ve imar mevzuatı açısından hükümsüz kalacağı, Ortahisar merkez planlarından bağımsız olarak sanki etrafı plansız bölgeymiş gibi hazırlanan plan kararlarının oluşturulmasının özellikle nüfus kestirimleri ve belgelenmesinde tutarsızlık oluşturacağı, Ortahisar ilçesini etkileyecek bu tür plan kararları için il ve ilçe genelinde bir analiz raporu hazırlanması gerekirken böyle bir çalışma yapılmadan dava konusu plan içinde yer seçimi ve plan karan oluşturulmasının imar mevzuatına aykırı olduğu gerekçe gösterilerek iptali istemiyle Trabzon İdare Mahkemesi'ne dava açılmıştır" denildi.MAHKEME İPTAL İSTEMİNİ REDDETTİ
Açıklamanın devamında şu ifadelere yer verildi: "Trabzon İdare Mahkemesi, dava konusu edilen planlar ile planların kademeli birlikteliği ilkesi doğrultusunda üst ölçekli plan olan 1/100.000 ölçekli Çevre Düzeni Planı Değişikliği ve 1/50.000 ölçekli İl Çevre Düzeni Planı hükümlerinin aktarılmasının amaçlandığı, bu kapsamda dava konusu edilen planların, imar mevzuatı, planlama esasları ve şehircilik ilkeleri açısından bir zorunluluk olduğu, dava konusu 1/25.000 ölçekli nazım imar planında söz konusu planlama alanına getirilen kullanım kararlarının dayanak 1/50.000 ölçekli İl Çevre Düzeni Planı hükümlerine uygun olduğu ve planların kademeli birlikteliği ilkesi gereğince kullanım kararlarının ayrıntılandığı, 1/1.000 ölçekli uygulama imar planında dayanak planda getirilen arazi kullanım kararına ek olarak yapılaşma koşulları gibi uygulamaya yönelik plan hükümleri ile servis amaçlı imar yolları düzenlendiği, bu itibarla, dava konusu planlama alanına getirilen arazi kullanım kararı açısından dava konusu edilen 1/1.000 ölçekli uygulama ve 1/5.000 ölçekli nazım imar planı değişikliğinin birbirleriyle çelişmediği, dava konusu plan değişiklikleri ile getirilen ilave nüfusun, kentin mevcut gelişme yapısıyla uyumlu olduğu, nüfus ataması yapılırken ve buna göre konut ve donatı alanları düzenlenirken nüfusun gelişme dinamiklerinin dikkate alındığı, dava konusu planlama bölgesine hizmet etme imkanı olan donatı kullanımlarının düzenlenmesinin bölgede yaşayanların hizmet kalitesinin artırılması açısından olumlu olduğu; sosyal açık ve yeşil alanları, sosyal ve kültürel tesisler alanı ve ibadet alanı kullanımlarının, bir bütün halinde ulaşım yollarının kesiştiği alanda düzenlenmesinin ulaşılabilirlik açısından olumlu olduğu, dava konusu planlarda yol kurgusunun, kullanım kararları ile topoğrafik yapıya uyumlu olduğu, bu haliyle dava konusu plan değişikliklerinde imar mevzuatı, şehircilik ilkeleri, planlama esasları ve kamu yararına aykırılık bulunmadığı anlaşıldığından, anılan işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı sonucuna ulaşıldığı gerekçeleriyle Şehir Plancıları Odası'nın açtığı davanın reddine karar vermiştir."İTİBAR EDİLMEMELİ
Açıklamanın son bölümünde şöyle denildi: "Şehir Plancıları Odası tarafından basında ve sosyal medya kanallarında sürekli olarak yeni bir gelişmeymiş gibi dile getirilen hususların tamamı dava konusu edilmiş ve mahkeme bu iddiaları, yersiz olduğuna karar vererek reddetmiştir. Buna bağlı olarak belediyemizce tesis edilen tüm idari işlemler, bahsedilen ve bu konuda açılmış/sonuçlanmış diğer mahkeme kararları ve ilgili mevzuat doğrultusunda sürdürülmektedir. Şehrimiz için önemli gördüğümüz sanayi sitelerinin taşınması sürecini olumsuz etkilemeye, kamuoyunu yanlış yönlendirmeye yönelik bu tür açıklamaların yerine kamuoyunun doğrudan belediyemiz tarafından yapılan ve yapılacak açıklamalara itibar etmesi doğru olacaktır."
Açıklamanın devamında şu ifadelere yer verildi: "Trabzon İdare Mahkemesi, dava konusu edilen planlar ile planların kademeli birlikteliği ilkesi doğrultusunda üst ölçekli plan olan 1/100.000 ölçekli Çevre Düzeni Planı Değişikliği ve 1/50.000 ölçekli İl Çevre Düzeni Planı hükümlerinin aktarılmasının amaçlandığı, bu kapsamda dava konusu edilen planların, imar mevzuatı, planlama esasları ve şehircilik ilkeleri açısından bir zorunluluk olduğu, dava konusu 1/25.000 ölçekli nazım imar planında söz konusu planlama alanına getirilen kullanım kararlarının dayanak 1/50.000 ölçekli İl Çevre Düzeni Planı hükümlerine uygun olduğu ve planların kademeli birlikteliği ilkesi gereğince kullanım kararlarının ayrıntılandığı, 1/1.000 ölçekli uygulama imar planında dayanak planda getirilen arazi kullanım kararına ek olarak yapılaşma koşulları gibi uygulamaya yönelik plan hükümleri ile servis amaçlı imar yolları düzenlendiği, bu itibarla, dava konusu planlama alanına getirilen arazi kullanım kararı açısından dava konusu edilen 1/1.000 ölçekli uygulama ve 1/5.000 ölçekli nazım imar planı değişikliğinin birbirleriyle çelişmediği, dava konusu plan değişiklikleri ile getirilen ilave nüfusun, kentin mevcut gelişme yapısıyla uyumlu olduğu, nüfus ataması yapılırken ve buna göre konut ve donatı alanları düzenlenirken nüfusun gelişme dinamiklerinin dikkate alındığı, dava konusu planlama bölgesine hizmet etme imkanı olan donatı kullanımlarının düzenlenmesinin bölgede yaşayanların hizmet kalitesinin artırılması açısından olumlu olduğu; sosyal açık ve yeşil alanları, sosyal ve kültürel tesisler alanı ve ibadet alanı kullanımlarının, bir bütün halinde ulaşım yollarının kesiştiği alanda düzenlenmesinin ulaşılabilirlik açısından olumlu olduğu, dava konusu planlarda yol kurgusunun, kullanım kararları ile topoğrafik yapıya uyumlu olduğu, bu haliyle dava konusu plan değişikliklerinde imar mevzuatı, şehircilik ilkeleri, planlama esasları ve kamu yararına aykırılık bulunmadığı anlaşıldığından, anılan işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı sonucuna ulaşıldığı gerekçeleriyle Şehir Plancıları Odası'nın açtığı davanın reddine karar vermiştir."İTİBAR EDİLMEMELİ
Açıklamanın son bölümünde şöyle denildi: "Şehir Plancıları Odası tarafından basında ve sosyal medya kanallarında sürekli olarak yeni bir gelişmeymiş gibi dile getirilen hususların tamamı dava konusu edilmiş ve mahkeme bu iddiaları, yersiz olduğuna karar vererek reddetmiştir. Buna bağlı olarak belediyemizce tesis edilen tüm idari işlemler, bahsedilen ve bu konuda açılmış/sonuçlanmış diğer mahkeme kararları ve ilgili mevzuat doğrultusunda sürdürülmektedir. Şehrimiz için önemli gördüğümüz sanayi sitelerinin taşınması sürecini olumsuz etkilemeye, kamuoyunu yanlış yönlendirmeye yönelik bu tür açıklamaların yerine kamuoyunun doğrudan belediyemiz tarafından yapılan ve yapılacak açıklamalara itibar etmesi doğru olacaktır."