Jeoloji Mühendisi Prof. Dr. Osman Bektaş, son dönemde Doğu Karadeniz Bölgesi'nde yaşanan kar yağışları ve sonrasındaki yağmur yağışları ile birlikte mevsimsel olarak bölgenin çığ ve heyelan tehlikesi altına girdiğini söyledi.
Artvin ve Bayburt'ta geçtiğimiz günlerde yaşanan çığlar, Trabzon şehir merkezinde de heyelanlar yaşanmasının ardından değerlendirmelerde bulunan Jeoloji Mühendisi Prof. Dr. Osman Bektaş, Doğu Karadeniz Bölgesinde yaşanan heyelanlarla çığ felaketi arasında bir benzerlik olduğunu belirtti.
Bektaş, "Çığ felaketleri daha çok Karadeniz Dağlarının zirvesinde veya güneye bakan kısımlarında görülüyor. İklim değişimine bağlı olarak Karadeniz Dağlarının denize bakan yamaçları özellikle sahil kesimlerinde çığlar veyahut kar o kadar etkili değil" dedi.
"Hem dağlar yükseliyor hem aşırı yağış var. Elbette ki bunun sonucu olarak seller meydana gelecek"
Dağların yükselmesi aşırı yağış yağış sonucu sellerin kaçınılmaz olduğuna dikkat çeken Bektaş, "Bölgenin bir de iklim sorunu vardır. Heyelanların oluşmasında en önemli birinci faktör jeolojik faktördür ikinci faktör ise iklim faktörüdür. Bölge aşırı bir yağış bölgesidir. Bu yağışlar hem gravite kaymasını kolaylaştırıyor hem de toprağın su ile doygunu olarak ağırlaşıp kuzeye doğru yani deniz tarafına doğru hareketini sağlar. Sonuç olarak Türkiye'nin nüfus bakımından en zengin en yoğun olan Doğu Karadeniz Bölgesi artık heyelanları yönetmesi lazım. Heyelan yönetmenliğimiz olması lazım ancak o da yetmiyor heyelan yönetmenliklerin aktif olarak uygulanması gerekir.
Yani sellerin bölgeye verdiği zararları azaltmamız için selleri muhakkak suretiyle kontrol edilmesi gerekiyor. Geçmiş dönemlerde yaşadığımız sel afetleri var. Derelide, Araklı'da yaşadığımız sel afetleri var. Bu sel afetlerinden önemli derslerin çıkarılması gerekir.
Artvin ve Bayburt'ta geçtiğimiz günlerde yaşanan çığlar, Trabzon şehir merkezinde de heyelanlar yaşanmasının ardından değerlendirmelerde bulunan Jeoloji Mühendisi Prof. Dr. Osman Bektaş, Doğu Karadeniz Bölgesinde yaşanan heyelanlarla çığ felaketi arasında bir benzerlik olduğunu belirtti.
Bektaş, "Çığ felaketleri daha çok Karadeniz Dağlarının zirvesinde veya güneye bakan kısımlarında görülüyor. İklim değişimine bağlı olarak Karadeniz Dağlarının denize bakan yamaçları özellikle sahil kesimlerinde çığlar veyahut kar o kadar etkili değil" dedi.
"Hem dağlar yükseliyor hem aşırı yağış var. Elbette ki bunun sonucu olarak seller meydana gelecek"
Dağların yükselmesi aşırı yağış yağış sonucu sellerin kaçınılmaz olduğuna dikkat çeken Bektaş, "Bölgenin bir de iklim sorunu vardır. Heyelanların oluşmasında en önemli birinci faktör jeolojik faktördür ikinci faktör ise iklim faktörüdür. Bölge aşırı bir yağış bölgesidir. Bu yağışlar hem gravite kaymasını kolaylaştırıyor hem de toprağın su ile doygunu olarak ağırlaşıp kuzeye doğru yani deniz tarafına doğru hareketini sağlar. Sonuç olarak Türkiye'nin nüfus bakımından en zengin en yoğun olan Doğu Karadeniz Bölgesi artık heyelanları yönetmesi lazım. Heyelan yönetmenliğimiz olması lazım ancak o da yetmiyor heyelan yönetmenliklerin aktif olarak uygulanması gerekir.
Yani sellerin bölgeye verdiği zararları azaltmamız için selleri muhakkak suretiyle kontrol edilmesi gerekiyor. Geçmiş dönemlerde yaşadığımız sel afetleri var. Derelide, Araklı'da yaşadığımız sel afetleri var. Bu sel afetlerinden önemli derslerin çıkarılması gerekir.
Diyerek uyarılarsa bulundu