Değerli basın, emektar üreticilerimiz, bugün sizlerle Türkiye'nin önemli tarım ürünlerinden olan çay konusunda yaşanan adaletsizliğive mücadelemizi paylaşmak istiyoruz.ÇAYKUR'un dün çay alımını geçici olarak durdurma kararı, hükümetin tarım politikalarının yetersizliğini ve plansızlığını bir kez daha gözler önüne sermektedir. Çay üreticilerimiz, yıllardır emeklerinin karşılığını almak için çalışmakta, üretim yaparak ülke ekonomisine katkıda bulunmaktadır. Ancak bugün gelinen noktada, hükümetin plansız ve öngörüsüz politikaları nedeniyle mağdur edilmektedirler. Bu durum, sadece çay üreticilerimizin değil, tarım sektörünün genelinde yaşanan sorunların bir yansımasıdır.22 yılı aşkın süredir iktidarda olan AKP'nin çay politikası olmadığı gibi, çay üretiminin maliyet hesaplarını da yapmadığını görmekte ve yaşamaktayız. Bu çerçevede, bugün 1 ton çayın üretim maliyeti işçi ücreti 7000 TL, gübre maliyeti 1500 TL, dönüm başı temizlik 1500 TL ve 1 ton nakliye en az 500 TL olmak üzere toplamda 10500 TL’dir. Bugün özel sektör, kilo başı 12 TL’den yaş çayı almaktadır. Arazinin tarım kiralama bedelinin bu hesapların içerisinde olmadığını belirtmek isterim.ÇAYKUR'un açıklamasında belirttiği üzere, fabrikaların ve ambarların kapasitesinin üzerinde çay alımı yapılması, hükümetin tarım politikasının ne kadar yetersiz ve plansız olduğunu göstermektedir. Çay üreticilerimiz, alın teri dökerek ürettikleri ürünlerini satmakta zorlanmakta, özel sektöre muhtaç Edilerek düşük fiyatlarda çayını satarak emeklerinin karşılığını alamamaktadır. CHP olarak yıllardan beri Türkiye Büyük Millet Meclisi'ne sunduğumuz çay kanunu teklifleri, AKP ve MHP oylarıyla sürekli reddedilmiştir. Bugün çay kanunu çıkartılmış olsaydı taban fiyat uygulanacak ve üretici özel sektörün insafına bırakılmayacaktı. Çay kanunu teklifinde sunmuş olduğumuz taban fiyat politikası geçerli olsaydı hem ÇAYKUR hem de özel sektör aynı fiyattan çay alacağı için bugün çayda kontenjan ve kota sorunu olmayacağı gibi müstahsilde mağdur olmayacaktı.Çayını satmakta zorlanıp, çaylarını ambar önlerine serip, çayım yanarsa ne yapacağım diye kara kara düşünen ayşe teyze, Mehmet amca Bugün çay kanunumuz geçerli olsaydı, bunları düşünmeyecekti.Kanun tekliflerimiz reddedilmeseydi, üreticilerimiz özel sektörün cenderesine sıkıştırılmayacaktı. Hükümet, tarım sektörünün sorunlarını çözmek yerine, günü kurtarma politikaları ile hareket etmekte ve çiftçilerimizi mağdur etmeye devam etmektedir.Halkımızın temsilcileri olarak bu adaletsizliğe karşı durmaya devam edeceğiz.Türkiye Cumhuriyeti'nin her alan olduğu gibi tarımda da öncülük görevi üstlenen CUMHURİYET HALK PARTİSİ olarak, şunları net bir şekilde ifade etmek istiyoruz:CHP olarak, çay üreticilerimizin yanında olmaya devam edeceğiz. Üreticilerimizin haklarını savunmak, adaletin sağlanması için mücadelemiz sürecek. Türkiye'nin her köşesinde, çiftçilerimizin emeklerinin karşılığını alabilmesi için gereken her adımı atmaya devam edeceğiz.Ayrıca şu unutulmamalıdır ki bugün üreticinin yaşamış olduğu, özel sektörün düşük fiyattan çay alması, kota ve kontenjan sorunu, düşük fiyat uygulaması ve diğer sorunların temel sebebi ÇAYKUR değil, AKP İktidarı ve Saray’dır.Kamuoyuna saygıyla duyurulur.
