KAPANMA GÜNLERİNDE YENİDEN SANATA DÖNDÜM
Trabzon'un sanatçısı boldur. Üreten ellerin eserleri zaman zaman Trabzon ve Türkiye'nin çeşitli illeri hatta yurt dışında farklı yerlerde sergilenir. Kadın ya da erkek fark etmez Trabzonlu ya da yolu Trabzon'dan geçen sanatçılar eserleri ile Türk Sanat dünyasında önemli bir yere sahiptirler. Sanatçılarımızın çoğu eskilerin deyimi ile “mektepli ya da alaylı” diye de ayrım gözetmeksizin kendi disiplinleri içinde eserlerini üretmektedirler.
Son dönemlerde özellikle gelişen iletişim imkanlarının da sağladığı kolaylıkla özellikle ressamlarımızı ulusal ve uluslararası sergilerde görmemiz mümkün oluyor. Sanatını icra etmek isterken hayatın gerçeklerinin getirdiği zorlukları da aşma adına gayret gösteren ressamlarımız da zaman zaman içindeki sanatçı ruhunu bastırmak zorunda kalıyor. Ama nereye kadar? K.T.Ü gibi bir üniversitenin Güzel Sanatlar Fakültesi Resim Bölümünü bitirmişsin. Bir kaç karma sergide eserlerinle yer almışsın. Öğretmen olmuşsun fakat atanamamışsın. Bu arada boyunu aşan delikanlı bir evlat büyütmüşsün. Yok sanat aşkı bambaşka deyip yeniden ama çok farklı bir anlayışla eserler üretmeye başlamışsın.
Gülsemin Küçük'ten söz ediyorum. İsterseniz hem kendisini tanıyalım hem de sanatı hakkında bilgi edinelim: Gülsemin Küçük 1975 tarihinde Trabzon’da doğdu, Karadeniz Teknik Üniversitesi Resim İş öğretmenliğinden mezun oldu. Bu güne kadar iki karma sergiye katıldı. Resim çalışmalarına bir süre ara verdikten sonra kendi atölyesinde çalışmalarına yeniden başladı. Önümüzdeki yıl değişik çalışmalarını toparladığı bir sergi ile sanatseverlerle buluşmak istiyor. Karikatürist yazar gazeteci, Tamer Küçük ile evli ve bir erkek çocuk annesi olan Gülsemin Küçük sanat anlayışı ve çalışmaları hakkında bilgi verirken pandemideki kısıtlı yaşam biçiminin kendisini tanımaya, içindeki sanat ateşinin yeniden alevlenmeye imkan verdiğini belirtiyor.
Küçük, şunları söyledi: “Yapmış olduğum resim çalışmalarında deformasyon, illüstrasyon ve karikatürü de içine alarak karma bir teknik kullanmaktayım. Tuvalde daha çok akrilik kullansam da kağıt üzerinde suluboya tekniğini akrilik boyayla karışık kullanmak benim en çok sevdiğim teknik. Oldum olası suluboya çalışmak yağlı boya veya diğer boyalarla çalışmaktan daha çok haz vermiştir bana. Popüler sanatın ve teknolojinin size sunduğu imkanlarla artık malzeme tercihinde sanatçı hiç zorlanmamakta. Bazen bir kağıt parçası hazırda satılan kalıp desenler, kitap yaprakları, dergilerden kopartılmış parçalar, kuru kalemler, pastel boyalar aklınıza gelebilecek sizin atık olarak ama bizim bir yerde lazım olur dediğimiz tüm malzemeleri kullanabiliyoruz. Üniversiteyi bitirdikten sonra başka bir iş alanında meşgul olmam nedeniyle sadece iki tane karma sergide yer alabildim. Resim yapmaya uzun bir süre ara vermiştim, iş süreci bittikten sonra peşine pandeminin gelmesi, evlere kapanma süreci en çok benim işime yaradı sanırım. Herkes ailesini tanımaya başlarken bu süreç içinde ben kendimi tanıyıp keşfettim. Tekrardan resim yapmaya başlamıştım.” “Uzun bir süre ara resim yapmaya ara vermem elimin körelmesi, ortaya koyduğum resmin berbatlığı baya moralimin bozulmasına neden olmuştu. Ama pes etmedim ertesi gün oturdum ve sadece kağıt üzerine atmış olduğum renkler beni porte çizmeye yönlendirdi ki porte hiç denemediğim bir şeydi. Neticede ortaya iyi bir şeyler çıktığına inanmıştım ve çok alışkanlık edindiğim bir şey olmazsa da bunu instagram hesabımda paylaştım. Ertesi gün hesabımda ekli çok değer verdiğim bir kaç arkadaşım tarafından aranıp tebrik etmeleri kişilerin bu tekniğe olumlu yanıt vermeleri doğru yolda olduğuma inandırdı beni. Ki öyle, ben ve karakterimle örtüşebilen bir teknik çünkü evde, iş yerinde de pek çok şeyin yerini değiştirmeyi çok severim, soğuk renk, sıcak renk bütünlüğü, insanlar resimlerime bakarken sadece bakmalarından ziyade karikatür havası vererek de onları gülümsetmek istiyorum o yüzden bu üç tekniği bir arada kullanıyorum. Şu an evimde kurmuş olduğum atölyemde çalışmalarıma devam etmekteyim. Gelecek sezonda karikatür sanatçısı eşim Tamer küçük ve ben ortaklaşa bir resim sergisi düşünmekteyiz. Öncelikle Trabzon'dan kendi yaşadığımız şehirden başlayarak bazı şehirlerde de destek olunursa resim sergisi açmaya karar aldık.”
İSMAİL KANSIZ
SONNOKTA GAZETESİ
Trabzon'un sanatçısı boldur. Üreten ellerin eserleri zaman zaman Trabzon ve Türkiye'nin çeşitli illeri hatta yurt dışında farklı yerlerde sergilenir. Kadın ya da erkek fark etmez Trabzonlu ya da yolu Trabzon'dan geçen sanatçılar eserleri ile Türk Sanat dünyasında önemli bir yere sahiptirler. Sanatçılarımızın çoğu eskilerin deyimi ile “mektepli ya da alaylı” diye de ayrım gözetmeksizin kendi disiplinleri içinde eserlerini üretmektedirler.
Son dönemlerde özellikle gelişen iletişim imkanlarının da sağladığı kolaylıkla özellikle ressamlarımızı ulusal ve uluslararası sergilerde görmemiz mümkün oluyor. Sanatını icra etmek isterken hayatın gerçeklerinin getirdiği zorlukları da aşma adına gayret gösteren ressamlarımız da zaman zaman içindeki sanatçı ruhunu bastırmak zorunda kalıyor. Ama nereye kadar? K.T.Ü gibi bir üniversitenin Güzel Sanatlar Fakültesi Resim Bölümünü bitirmişsin. Bir kaç karma sergide eserlerinle yer almışsın. Öğretmen olmuşsun fakat atanamamışsın. Bu arada boyunu aşan delikanlı bir evlat büyütmüşsün. Yok sanat aşkı bambaşka deyip yeniden ama çok farklı bir anlayışla eserler üretmeye başlamışsın.
Gülsemin Küçük'ten söz ediyorum. İsterseniz hem kendisini tanıyalım hem de sanatı hakkında bilgi edinelim: Gülsemin Küçük 1975 tarihinde Trabzon’da doğdu, Karadeniz Teknik Üniversitesi Resim İş öğretmenliğinden mezun oldu. Bu güne kadar iki karma sergiye katıldı. Resim çalışmalarına bir süre ara verdikten sonra kendi atölyesinde çalışmalarına yeniden başladı. Önümüzdeki yıl değişik çalışmalarını toparladığı bir sergi ile sanatseverlerle buluşmak istiyor. Karikatürist yazar gazeteci, Tamer Küçük ile evli ve bir erkek çocuk annesi olan Gülsemin Küçük sanat anlayışı ve çalışmaları hakkında bilgi verirken pandemideki kısıtlı yaşam biçiminin kendisini tanımaya, içindeki sanat ateşinin yeniden alevlenmeye imkan verdiğini belirtiyor.
Küçük, şunları söyledi: “Yapmış olduğum resim çalışmalarında deformasyon, illüstrasyon ve karikatürü de içine alarak karma bir teknik kullanmaktayım. Tuvalde daha çok akrilik kullansam da kağıt üzerinde suluboya tekniğini akrilik boyayla karışık kullanmak benim en çok sevdiğim teknik. Oldum olası suluboya çalışmak yağlı boya veya diğer boyalarla çalışmaktan daha çok haz vermiştir bana. Popüler sanatın ve teknolojinin size sunduğu imkanlarla artık malzeme tercihinde sanatçı hiç zorlanmamakta. Bazen bir kağıt parçası hazırda satılan kalıp desenler, kitap yaprakları, dergilerden kopartılmış parçalar, kuru kalemler, pastel boyalar aklınıza gelebilecek sizin atık olarak ama bizim bir yerde lazım olur dediğimiz tüm malzemeleri kullanabiliyoruz. Üniversiteyi bitirdikten sonra başka bir iş alanında meşgul olmam nedeniyle sadece iki tane karma sergide yer alabildim. Resim yapmaya uzun bir süre ara vermiştim, iş süreci bittikten sonra peşine pandeminin gelmesi, evlere kapanma süreci en çok benim işime yaradı sanırım. Herkes ailesini tanımaya başlarken bu süreç içinde ben kendimi tanıyıp keşfettim. Tekrardan resim yapmaya başlamıştım.” “Uzun bir süre ara resim yapmaya ara vermem elimin körelmesi, ortaya koyduğum resmin berbatlığı baya moralimin bozulmasına neden olmuştu. Ama pes etmedim ertesi gün oturdum ve sadece kağıt üzerine atmış olduğum renkler beni porte çizmeye yönlendirdi ki porte hiç denemediğim bir şeydi. Neticede ortaya iyi bir şeyler çıktığına inanmıştım ve çok alışkanlık edindiğim bir şey olmazsa da bunu instagram hesabımda paylaştım. Ertesi gün hesabımda ekli çok değer verdiğim bir kaç arkadaşım tarafından aranıp tebrik etmeleri kişilerin bu tekniğe olumlu yanıt vermeleri doğru yolda olduğuma inandırdı beni. Ki öyle, ben ve karakterimle örtüşebilen bir teknik çünkü evde, iş yerinde de pek çok şeyin yerini değiştirmeyi çok severim, soğuk renk, sıcak renk bütünlüğü, insanlar resimlerime bakarken sadece bakmalarından ziyade karikatür havası vererek de onları gülümsetmek istiyorum o yüzden bu üç tekniği bir arada kullanıyorum. Şu an evimde kurmuş olduğum atölyemde çalışmalarıma devam etmekteyim. Gelecek sezonda karikatür sanatçısı eşim Tamer küçük ve ben ortaklaşa bir resim sergisi düşünmekteyiz. Öncelikle Trabzon'dan kendi yaşadığımız şehirden başlayarak bazı şehirlerde de destek olunursa resim sergisi açmaya karar aldık.”
İSMAİL KANSIZ
SONNOKTA GAZETESİ