ENES SANSAR - Trabzon'da yarım asırdır Keşan bezi üreten Osman Saka, dede mesleği işini gelecek kuşaklara aktarmak için çırak yetiştirememenin üzüntüsünü yaşıyor.
Çarşıbaşı ilçesi Kavaklı Mahallesi'ndeki evinin yanındaki atölyede dedesinden babasına, babasından da kendisine geçen tezgahta dokumacılık yapan 60 yaşındaki Saka, Keşan beziyle ünlü ilçede gençlerin mesleğe ilgi göstermemesinden yakınıyor.Çoğu üreticinin motorlu tezgaha geçmesine rağmen makineleşmeyi tercih etmeyen Saka, ürünlerini el emeğiyle pamuk ipliğinden işleyerek çıkarıyor.Saka, AA muhabirine, ilkokul çağlarında babasının yanında heveslenerek başladığı işte ustalaşarak geçimini sağladığını ve 3 çocuğunu buradan kazandığı parayla yetiştirdiğini söyledi.Kuşaklardır başarılı bir şekilde işi yürüttüklerini anlatan Saka, "İlkokuldan çıktık 1974'te bu işe başladım. Babam diyelim namaz kılmaya çıktığında yarım doku derdi bana biz de öyle girip çıkarken öğrendik ondan sonra meslek edindik onu. Babama da babasından kaldı, öyle anlatırdı bize. Dedemden babama ondanda bize kaldı biz de yürütüyoruz." dedi.İşin en güzel yanının istediği kadar çalıştığını, sıkıldığında işi bırakıp dinlendiğini belirten Saka, senede 4 bin 200 metre Keşan bezi dokuduğunu ifade etti.Satışların işe başladığı günden beri hep iyi olduğuna işaret eden Saka, şunları kaydetti:"Satışlar iyi, önceden de iyiydi şimdi de iyi. Bazen kış aylarında işler düşüyor. 3'üncü 4'üncü aydan sonra işler yavaş yavaş rayına oturuyor."Saka işi çocuklarına da öğrettiğini fakat çocuklarının memur olup başka işlerle uğraştığını ifade etti.İşini eğlenerek yaptığını aktaran Saka, "Benim mesleğim budur, ben 50 senedir bununla eğleniyorum. Motorlu tezgahla el tezgahının arasındaki fark şu, motorlu tezgah seri dokuyor yalnız onun dokuması bu el tezgahının dokumasını tutmuyor. Onun bezi 6 ay dayanıyorsa bunun bezi 1 yıl dayanır. O daha düzgün olabiliyor ama herkes piyasada el dokuması olduğunu öğrenince bunu alıyor." diye konuştu.İşi devam ettirecek çırak bulamadıklarını vurgulayan Saka, "Şu anda olsa burada bir çırağı bir haftada usta ederim. Gençler hep şimdi okuyup gidiyorlar, bir nesil olarak biz kaldık biz de bıraktık mı daha yok." diye konuştu.Çarşıbaşı Keşanını Üretme Yaşatma Ve Koruma Derneği Başkanı Abdullah Kol, ustaların sayısının gittikçe azaldığının altını çizerek, şunları aktardı:"Osman Saka'nın yaptığı çalışmayı destekliyoruz. O tezgahları biz ev ekonomisine katkı olarak yani iş yeri açmadan evinin içerisinde yapmasını ve ev ekonomisine girdi sağlamasını istiyoruz. Bunu isterken de dokunan ipliklere biz kalite diyoruz. O kaliteli iplikler bugün merserize dediğimiz ürünler pamuğun en iyi haliyle beraber yapıp ölümsüzleştiriyoruz. Osman Saka gibi insanlar artık yok gibi, saysan 5 kişiyi geçmezler biz bunu 50 kişi yapmak istiyoruz ama başaramadık."
Çarşıbaşı ilçesi Kavaklı Mahallesi'ndeki evinin yanındaki atölyede dedesinden babasına, babasından da kendisine geçen tezgahta dokumacılık yapan 60 yaşındaki Saka, Keşan beziyle ünlü ilçede gençlerin mesleğe ilgi göstermemesinden yakınıyor.Çoğu üreticinin motorlu tezgaha geçmesine rağmen makineleşmeyi tercih etmeyen Saka, ürünlerini el emeğiyle pamuk ipliğinden işleyerek çıkarıyor.Saka, AA muhabirine, ilkokul çağlarında babasının yanında heveslenerek başladığı işte ustalaşarak geçimini sağladığını ve 3 çocuğunu buradan kazandığı parayla yetiştirdiğini söyledi.Kuşaklardır başarılı bir şekilde işi yürüttüklerini anlatan Saka, "İlkokuldan çıktık 1974'te bu işe başladım. Babam diyelim namaz kılmaya çıktığında yarım doku derdi bana biz de öyle girip çıkarken öğrendik ondan sonra meslek edindik onu. Babama da babasından kaldı, öyle anlatırdı bize. Dedemden babama ondanda bize kaldı biz de yürütüyoruz." dedi.İşin en güzel yanının istediği kadar çalıştığını, sıkıldığında işi bırakıp dinlendiğini belirten Saka, senede 4 bin 200 metre Keşan bezi dokuduğunu ifade etti.Satışların işe başladığı günden beri hep iyi olduğuna işaret eden Saka, şunları kaydetti:"Satışlar iyi, önceden de iyiydi şimdi de iyi. Bazen kış aylarında işler düşüyor. 3'üncü 4'üncü aydan sonra işler yavaş yavaş rayına oturuyor."Saka işi çocuklarına da öğrettiğini fakat çocuklarının memur olup başka işlerle uğraştığını ifade etti.İşini eğlenerek yaptığını aktaran Saka, "Benim mesleğim budur, ben 50 senedir bununla eğleniyorum. Motorlu tezgahla el tezgahının arasındaki fark şu, motorlu tezgah seri dokuyor yalnız onun dokuması bu el tezgahının dokumasını tutmuyor. Onun bezi 6 ay dayanıyorsa bunun bezi 1 yıl dayanır. O daha düzgün olabiliyor ama herkes piyasada el dokuması olduğunu öğrenince bunu alıyor." diye konuştu.İşi devam ettirecek çırak bulamadıklarını vurgulayan Saka, "Şu anda olsa burada bir çırağı bir haftada usta ederim. Gençler hep şimdi okuyup gidiyorlar, bir nesil olarak biz kaldık biz de bıraktık mı daha yok." diye konuştu.Çarşıbaşı Keşanını Üretme Yaşatma Ve Koruma Derneği Başkanı Abdullah Kol, ustaların sayısının gittikçe azaldığının altını çizerek, şunları aktardı:"Osman Saka'nın yaptığı çalışmayı destekliyoruz. O tezgahları biz ev ekonomisine katkı olarak yani iş yeri açmadan evinin içerisinde yapmasını ve ev ekonomisine girdi sağlamasını istiyoruz. Bunu isterken de dokunan ipliklere biz kalite diyoruz. O kaliteli iplikler bugün merserize dediğimiz ürünler pamuğun en iyi haliyle beraber yapıp ölümsüzleştiriyoruz. Osman Saka gibi insanlar artık yok gibi, saysan 5 kişiyi geçmezler biz bunu 50 kişi yapmak istiyoruz ama başaramadık."