Bolu İzzet Baysal Eğitim ve Araştırma Hastanesi Başhekim Yardımcısı ve Kardiyoloji Uzmanı Dr. Fatih Bayraktar, Kurban Bayramı dolayısıyla et ve tatlı tüketiminin arttığı öğünlerde hem hasta hem de sağlıklı bireylerin kendilerini sınırlandırması gerektiğini vurguladı.Bayraktar, AA muhabirine, bayramda kırmızı et ve tatlı tüketimin hayli fazla olduğunu, bu durumun kalp, diyabet ve böbrek hastalarında sorunlara sebep olabildiği gibi sağlıklı bireylerde de dikkat edilmediği takdirde ciddi sağlık problemlerine yol açabileceğini belirtti.Özellikle bayram süresince et yeme oranına çok dikkat edilmesi gerektiğinin altını çizen Bayraktar, "Kırmızı et faydalı. Çünkü içeriğinde demir, çinko, fosfor, B grubu vitaminler gibi birçok faydalı element var. Ancak doymuş yağ ve kolesterol içeriği çok fazla. Görünür yağları temizleseniz dahi kırmızı ette ortalama yüzde 20 civarında yağ oranı var. Bu sebeple tüketilen miktar, yani porsiyon miktarı çok önemli." diye konuştu.Bayraktar, fazla et ve çikolata tüketiminde mide yanması, gaz, şişkinlik, hazımsızlık gibi sağlık sorunlarının olabildiğini belirterek kalp hastalığı öyküsü, kalp ritim bozukluğu ve tansiyon hastalarında bu durumun sindirim problemlerine neden olarak bir anda kötüleşmeye yol açabileceğini vurguladı.- Günde iki kuru kayısı, pirinç veya makarna yerine de bulgur önerisi
Kalp damar hastalığı bulunanların sakatat tüketiminden kaçınmalarını tavsiye eden Bayraktar, "Özetle günlük et tüketimini bir öğünle sınırlı tutmak gerekir. Mümkünse kavurma ya da kırmızı etin olduğu öğünlerimizi öğle saatlerinde tercih edelim. Ağır hamur tatlıları, şeker, aşırı yağlı, çok tuzlu ve yüksek kalori içeren yiyeceklerin yerine sebze ve meyve tüketimine ağırlık vermek gerekir. Bağırsak faaliyetlerimizin düzeni için günde iki adet kuru kayısı önerilebilir. Etin yanında pirinç pilavı, makarna yerine bulgur daha doğru tercih olur." dedi.Bayraktar, etin sağlıklı olması için pişirme yönteminin de çok önem arz ettiğini vurgulayarak ilk gün pişirmekten kaçınılması, 1 gün dinlendirildikten sonra tüketilmesi tavsiyesinde bulundu.Pişirme yöntemi olarak kızartma yerine fırınlama, ızgara veya haşlamanın tercih edilmesini öneren Bayraktar, "Kavurma yapılacaksa, tereyağı veya kuyruk yağı koymadan kendi suyuyla kısık ateşte pişirmek sağlık açısından çok daha doğru olacaktır. Ayrıca Kurban Bayramı'nda bilinenin aksine her zaman olduğu gibi 4-5 öğüne yaymak daha doğru. Yani az ve sık yemek. Yediklerimizi çok iyi çiğneyelim lütfen. Her zaman olduğu gibi bayramda da kendimize asla yasak değil ancak sınır koymalıyız." ifadesini kullandı.Türk adet ve geleneklerine göre bayramlaşmaya gidilen her evde sofra kurulduğuna işaret eden Bayraktar, "Kendimize birazcık daha sınır koymaya çalışalım. Kendimiz 'dur' diyebilmeyi bilmeliyiz." dedi.
Kalp damar hastalığı bulunanların sakatat tüketiminden kaçınmalarını tavsiye eden Bayraktar, "Özetle günlük et tüketimini bir öğünle sınırlı tutmak gerekir. Mümkünse kavurma ya da kırmızı etin olduğu öğünlerimizi öğle saatlerinde tercih edelim. Ağır hamur tatlıları, şeker, aşırı yağlı, çok tuzlu ve yüksek kalori içeren yiyeceklerin yerine sebze ve meyve tüketimine ağırlık vermek gerekir. Bağırsak faaliyetlerimizin düzeni için günde iki adet kuru kayısı önerilebilir. Etin yanında pirinç pilavı, makarna yerine bulgur daha doğru tercih olur." dedi.Bayraktar, etin sağlıklı olması için pişirme yönteminin de çok önem arz ettiğini vurgulayarak ilk gün pişirmekten kaçınılması, 1 gün dinlendirildikten sonra tüketilmesi tavsiyesinde bulundu.Pişirme yöntemi olarak kızartma yerine fırınlama, ızgara veya haşlamanın tercih edilmesini öneren Bayraktar, "Kavurma yapılacaksa, tereyağı veya kuyruk yağı koymadan kendi suyuyla kısık ateşte pişirmek sağlık açısından çok daha doğru olacaktır. Ayrıca Kurban Bayramı'nda bilinenin aksine her zaman olduğu gibi 4-5 öğüne yaymak daha doğru. Yani az ve sık yemek. Yediklerimizi çok iyi çiğneyelim lütfen. Her zaman olduğu gibi bayramda da kendimize asla yasak değil ancak sınır koymalıyız." ifadesini kullandı.Türk adet ve geleneklerine göre bayramlaşmaya gidilen her evde sofra kurulduğuna işaret eden Bayraktar, "Kendimize birazcık daha sınır koymaya çalışalım. Kendimiz 'dur' diyebilmeyi bilmeliyiz." dedi.