ORHAN KUZU - Kocaeli, Sakarya ve Aksaray'da otomotiv sektöründe su bazlı boya kaplama ve boya alanında faaliyet gösteren 6 fabrikasıyla 750 kişiye istihdam sağlayan Şeref Karakaya, memleketi Karabük'e plaka kodu olan 78 çeşme yaptırarak vefa borcunu ödemek istiyor.Eflani ilçesi Çukurören köyünden küçük yaşta ayağında kara lastik, dedesinin hediye ettiği çiçekli gömlek ve 3 beden büyük ceketiyle İstanbul'a giden Karakaya, bir süre börek ve poğaça satarak geçimini sağladı.Daha sonra metal kaplama, boya işi yapan bir işletmede çalışmaya başlayan Karakaya, işvereninden "Sana bir işletme kuralım." teklifi aldı.
Karakaya, 1986 yılında "Oğlum beni batırırsın." demesine rağmen babasına iki öküzünü 3 bin liraya sattırıp sermaye yaptı, işverenin de desteğiyle kataforez kaplama ve boya alanında "Karakaya 86" adlı şirketini 70 metrekarelik bir dükkanda kurdu.Zamanla kardeşleri Ali, Ramazan ve Hasan Karakaya'yı da yanına alıp aile şirketi olarak faaliyetlerini Kocaeli, Sakarya ve Aksaray'daki 6 fabrikada sürdüren Karakaya, memleketine vefa borcunu ödemek için Eflani'de 5 yılda 48 çeşme yaptırdı.- "Hiçbir beklentim yok, amacım hizmet"Şeref Karakaya, AA muhabirine, gurbete hiçbir şeyi olmadan gittiğini söyledi.Şirketlerini kurduktan sonra memleketi için ne yapabileceğini düşündüğünü, çeşme yaptırmaya karar verdiğini belirten Karakaya, şöyle devam etti:"Eflani'nin bütün köylerinin yol güzergahlarına çeşme yaparak halkımıza ve doğada yaşayan canlılara hizmet sunmaya çalışıyorum. Bu çeşmelere anne ve babamın, kardeşlerimin, ailemin ve arkadaşlarımın isimlerini verdim. Hedefim 78 çeşme yapmak. Çeşmenin yanında Eflani'deki camilerin ayakkabılıklarını yeniledik. Geçen sene nasip oldu Pınarözü köyü Yayalar köyüne de cami yaptırdık. O cami güzergahında da çeşmelerimiz var. Eflani'ye gelen illaki bizim çeşmelerimizden su içer. Su içen bize dua eder. Biz öldükten sonra 'Şeref Karakaya buradan geçmiş.' derler."Çeşme yapımında da ustayla birlikte emek verdiğini anlatan Karakaya, "Eflani'de ilk olan güneş enerjisiyle çalışan 4 çeşme yaptım. İlerleyen yıllarda bu sayıyı artırmayı hedefliyorum. Yol güzergahlarında bazen 30 kilometre su yok. Biz de kuyulardan suyu, güneş enerjisiyle çalışan pompayla çıkararak halkımıza hizmet yapıyoruz. Vatandaşların bu çeşmelerden su içmesi bizim için velinimet. Yeter ki çeşme yapalım. Türkiye'nin her ilçesinde suya ihtiyaç var. Her ilçede bir 'Şeref Karakaya olsun.' diyorum. Kalıbımız hazır. İki günde bir çeşme yapabiliyoruz." diye konuştu.Karakaya, yaz aylarında herkesin memleketine tatile geldiğinde dinlendiğini, kendisinin ise sabah 07.00'de kalkıp akşama kadar çeşme yapımı ve hayır işlerinde koşturduğunu kaydetti.Hiçbir beklentisinin bulunmadığını, amacının hizmet olduğunu vurgulayan Karakaya, "54 köyün 210 mahallesini ayırmadan sadece çeşme için değil, herhangi bir ihtiyacı olan herkesin yardımına koşmaya çalışıyorum. Şadırvan, çeşme, cami veya yemekhane... Köylerde vatandaşların neye ihtiyacı varsa elimden geldiği kadar yardım etmeye çalışıyorum. Biz memlekete hizmet etmek için geldik." ifadelerini kullandı.
Karakaya, 1986 yılında "Oğlum beni batırırsın." demesine rağmen babasına iki öküzünü 3 bin liraya sattırıp sermaye yaptı, işverenin de desteğiyle kataforez kaplama ve boya alanında "Karakaya 86" adlı şirketini 70 metrekarelik bir dükkanda kurdu.Zamanla kardeşleri Ali, Ramazan ve Hasan Karakaya'yı da yanına alıp aile şirketi olarak faaliyetlerini Kocaeli, Sakarya ve Aksaray'daki 6 fabrikada sürdüren Karakaya, memleketine vefa borcunu ödemek için Eflani'de 5 yılda 48 çeşme yaptırdı.- "Hiçbir beklentim yok, amacım hizmet"Şeref Karakaya, AA muhabirine, gurbete hiçbir şeyi olmadan gittiğini söyledi.Şirketlerini kurduktan sonra memleketi için ne yapabileceğini düşündüğünü, çeşme yaptırmaya karar verdiğini belirten Karakaya, şöyle devam etti:"Eflani'nin bütün köylerinin yol güzergahlarına çeşme yaparak halkımıza ve doğada yaşayan canlılara hizmet sunmaya çalışıyorum. Bu çeşmelere anne ve babamın, kardeşlerimin, ailemin ve arkadaşlarımın isimlerini verdim. Hedefim 78 çeşme yapmak. Çeşmenin yanında Eflani'deki camilerin ayakkabılıklarını yeniledik. Geçen sene nasip oldu Pınarözü köyü Yayalar köyüne de cami yaptırdık. O cami güzergahında da çeşmelerimiz var. Eflani'ye gelen illaki bizim çeşmelerimizden su içer. Su içen bize dua eder. Biz öldükten sonra 'Şeref Karakaya buradan geçmiş.' derler."Çeşme yapımında da ustayla birlikte emek verdiğini anlatan Karakaya, "Eflani'de ilk olan güneş enerjisiyle çalışan 4 çeşme yaptım. İlerleyen yıllarda bu sayıyı artırmayı hedefliyorum. Yol güzergahlarında bazen 30 kilometre su yok. Biz de kuyulardan suyu, güneş enerjisiyle çalışan pompayla çıkararak halkımıza hizmet yapıyoruz. Vatandaşların bu çeşmelerden su içmesi bizim için velinimet. Yeter ki çeşme yapalım. Türkiye'nin her ilçesinde suya ihtiyaç var. Her ilçede bir 'Şeref Karakaya olsun.' diyorum. Kalıbımız hazır. İki günde bir çeşme yapabiliyoruz." diye konuştu.Karakaya, yaz aylarında herkesin memleketine tatile geldiğinde dinlendiğini, kendisinin ise sabah 07.00'de kalkıp akşama kadar çeşme yapımı ve hayır işlerinde koşturduğunu kaydetti.Hiçbir beklentisinin bulunmadığını, amacının hizmet olduğunu vurgulayan Karakaya, "54 köyün 210 mahallesini ayırmadan sadece çeşme için değil, herhangi bir ihtiyacı olan herkesin yardımına koşmaya çalışıyorum. Şadırvan, çeşme, cami veya yemekhane... Köylerde vatandaşların neye ihtiyacı varsa elimden geldiği kadar yardım etmeye çalışıyorum. Biz memlekete hizmet etmek için geldik." ifadelerini kullandı.