Amasya'nın Suluova ilçesinde yaşayan 67 yaşındaki Ahmet Özer, müziğe ilgisinden dolayı bakkal dükkanını plakçıya çevirerek başladığı mesleğini 50 yıldır devam ettiriyor.Özer, işine henüz çocuk yaşta, sevdiği müzikleri diğer insanların da dinlemesi için babasının bakkalında plak satarak başladı.
Babasının yurt dışında çalışmaya gitmesi üzerine 20 metrekarelik bakkal dükkanını kendisi çalıştırmaya başlayan Özer, dükkanı hayalini kurduğu plakçıya dönüştürdü.Piyasa sürülmesinin ardından kaset satışına da başlayan Özer, şimdi adeta her biri nostalji olan albümleri meraklılarına satmayı sürdürüyor. Sağlığı elverdiğince mesleğini yapmayı düşünen Özer'in en büyük hayali ise elinde bulunan plak ve kasetlerle bir müze oluşturmak.
"Dijital sistem girdi, çoğu şeyin değeri kayboldu"
Özer, kasetçilik mesleğinin 2000 yılına kadar güzel olduğunu ancak teknolojinin gelişmesiyle geri planda kaldığını söyledi. Şimdi elinde binlerce plak ve kaset olduğunu vurgulayan Özer, "İşimi çok severek yaptım ve 2 çocuğumu bu işle büyüttüm. Şimdiki halimden de memnunum." dedi.
Eskiden insanların müziğe ve kasetlere daha çok önem verdiğini anlatan Özer, "Ticari taksiler sanatçıların kasetlerinin çıkmasını heyecanla beklerdi, çünkü yolcularına istedikleri müziği dinletmek isterdi. Vatandaşlar kasetçalarlarını her yere götürürdü. Pikniğe, tarlaya giderken. Bu yüzden kasetler onlar için çok önemliydi." ifadesini kullandı.
İşini sevdiği için sürdürdüğünü, kimsede bulunmayan kasetlerin kendisinde olduğunu dile getiren Özer, şunları kaydetti:
"Eskiden her şeyin önemi vardı. Kimi Müslüm dinlerdi kimi Orhan kimi Ferdi ama değerliydi her şey. Şimdi dijital sistem girdi, çoğu şeyin değeri kayboldu. Ben mesleğimi severek yaptım, sevmesem bu zamana kadar dükkanımı açık tutmazdım. Bölgedeki illerde sadece ben sürdürüyorum bu işi. Müziği sevdiğim için bu işe girdim ve insanlara hizmet vermeye başladım, yaptığım iş benim için çok değerli."
Babasının yurt dışında çalışmaya gitmesi üzerine 20 metrekarelik bakkal dükkanını kendisi çalıştırmaya başlayan Özer, dükkanı hayalini kurduğu plakçıya dönüştürdü.Piyasa sürülmesinin ardından kaset satışına da başlayan Özer, şimdi adeta her biri nostalji olan albümleri meraklılarına satmayı sürdürüyor. Sağlığı elverdiğince mesleğini yapmayı düşünen Özer'in en büyük hayali ise elinde bulunan plak ve kasetlerle bir müze oluşturmak.
"Dijital sistem girdi, çoğu şeyin değeri kayboldu"
Özer, kasetçilik mesleğinin 2000 yılına kadar güzel olduğunu ancak teknolojinin gelişmesiyle geri planda kaldığını söyledi. Şimdi elinde binlerce plak ve kaset olduğunu vurgulayan Özer, "İşimi çok severek yaptım ve 2 çocuğumu bu işle büyüttüm. Şimdiki halimden de memnunum." dedi.
Eskiden insanların müziğe ve kasetlere daha çok önem verdiğini anlatan Özer, "Ticari taksiler sanatçıların kasetlerinin çıkmasını heyecanla beklerdi, çünkü yolcularına istedikleri müziği dinletmek isterdi. Vatandaşlar kasetçalarlarını her yere götürürdü. Pikniğe, tarlaya giderken. Bu yüzden kasetler onlar için çok önemliydi." ifadesini kullandı.
İşini sevdiği için sürdürdüğünü, kimsede bulunmayan kasetlerin kendisinde olduğunu dile getiren Özer, şunları kaydetti:
"Eskiden her şeyin önemi vardı. Kimi Müslüm dinlerdi kimi Orhan kimi Ferdi ama değerliydi her şey. Şimdi dijital sistem girdi, çoğu şeyin değeri kayboldu. Ben mesleğimi severek yaptım, sevmesem bu zamana kadar dükkanımı açık tutmazdım. Bölgedeki illerde sadece ben sürdürüyorum bu işi. Müziği sevdiğim için bu işe girdim ve insanlara hizmet vermeye başladım, yaptığım iş benim için çok değerli."