Sağlık Bakan Yardımcısı Şuayıp Birinci, teknolojik şehirlerde insanların bütün işlerini yürüyerek yapabileceği organizasyon modellerine geçilmesi gerektiğini belirtti.Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi Kongre ve Kültür Merkezi'nde düzenlenen "Sağlığın Geleceğini Yönetmek" konulu konferansta konuşan Birinci, sağılığın dünyada en hızlı değişen alan olduğunu söyledi.Birinci, sağlık konusunda geleceğe yönelik bireysel hazırlık yapılması gerektiğine işaret ederek "Birey olarak hazır olmadığımızı söyleyebilirim ama ülke olarak çok ciddi mesafeler katettik." dedi.
Türkiye'nin deneyimlerinin başkaları için artık hedefler haline gelmeye başladığını ifade eden Birinci, "Ama eksik bıraktığımız, daha iyi olabileceğimiz birçok alan var. Çünkü sağlık sadece sağlık sistemi ve ülkeyi ilgilendiren alan değil, bireyin kendisini ilgilendiren, hayatın her aşamasında sağlığın yerleştirilmesi gereken birçok unsur var." diye konuştu.Birinci, bütün dünyada sağlıkla alakalı üç başlığın olduğunu belirterek "Modern dünyanın üç hedefi var. Birisi sağlığı korumak ve en değerli kısmı. Hasta olduktan sonra yaşanan süreç çok daha farklı. Bunu etrafınızda ve kendinizde yaşıyorsunuz. İkincisi etkili ve nitelikli sağlık, tedavi hizmeti vermek. Üçüncüsü ise maliyet, etkin metotlar geliştirmek." ifadesini kullandı.
Batılı ve gelişmiş ülkelerin gayrisafi milli hasılalarının yüzde 10'unu sağlığa harcadığını söyleyen Birinci, "Yaşlandıkça bu harcama artıyor ve ülkenin ekonomileri için yıkıcı etkiler oluşturuyor." dedi.
Kentleşmenin büyük bir sorun olduğuna dikkati çeken Birinci, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Akıllı kentlerden bahsediyoruz. Akıllı kent sağlıklı olan kenttir. Türkiye'de en çok insanın nerede yürüdüğünü düşünüyorsunuz. Hangi ilde daha fazla insanlar daha fazla adım atıyordur? Bayburt. Çünkü insanlar işini görmek için bir araca binmek durumunda kalmıyorlar ve yürüyorlar. Daha fazla yürüdükleri için daha sağlıklı oluyorlar. O zaman baktığınızda ciddi bir paradoksla karşı karşıyasınız.
Teknolojik şehirlerde insanların bütün işlerini yürüyerek yapabileceği organizasyon modellerine geçmemiz lazım. Hiç durmadan sağlığımıza yatırım yapmamız lazım. Sağlık hizmetinin en temel unsuru insan. Ne yaparsanız yapın robot, cihaz ve teknoloji. İnsandan kıymetlisi yok ve sağlık hizmetinde artan ihtiyaç artıyor çünkü yaşlılık sebebiyle artıyor. Başka sebeple de artıyor. Türkiye'nin sağlık sistemine duyulan güven o kadar arttı ki birçok insan Türkiye'de sağlık hizmeti almak istiyor. Her şeyin merkezinde insan var."Programa, Rize Valisi İhsan Selim Baydaş, Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Yusuf Yılmaz ile diğer davetliler katıldı.
Türkiye'nin deneyimlerinin başkaları için artık hedefler haline gelmeye başladığını ifade eden Birinci, "Ama eksik bıraktığımız, daha iyi olabileceğimiz birçok alan var. Çünkü sağlık sadece sağlık sistemi ve ülkeyi ilgilendiren alan değil, bireyin kendisini ilgilendiren, hayatın her aşamasında sağlığın yerleştirilmesi gereken birçok unsur var." diye konuştu.Birinci, bütün dünyada sağlıkla alakalı üç başlığın olduğunu belirterek "Modern dünyanın üç hedefi var. Birisi sağlığı korumak ve en değerli kısmı. Hasta olduktan sonra yaşanan süreç çok daha farklı. Bunu etrafınızda ve kendinizde yaşıyorsunuz. İkincisi etkili ve nitelikli sağlık, tedavi hizmeti vermek. Üçüncüsü ise maliyet, etkin metotlar geliştirmek." ifadesini kullandı.
Batılı ve gelişmiş ülkelerin gayrisafi milli hasılalarının yüzde 10'unu sağlığa harcadığını söyleyen Birinci, "Yaşlandıkça bu harcama artıyor ve ülkenin ekonomileri için yıkıcı etkiler oluşturuyor." dedi.
Kentleşmenin büyük bir sorun olduğuna dikkati çeken Birinci, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Akıllı kentlerden bahsediyoruz. Akıllı kent sağlıklı olan kenttir. Türkiye'de en çok insanın nerede yürüdüğünü düşünüyorsunuz. Hangi ilde daha fazla insanlar daha fazla adım atıyordur? Bayburt. Çünkü insanlar işini görmek için bir araca binmek durumunda kalmıyorlar ve yürüyorlar. Daha fazla yürüdükleri için daha sağlıklı oluyorlar. O zaman baktığınızda ciddi bir paradoksla karşı karşıyasınız.
Teknolojik şehirlerde insanların bütün işlerini yürüyerek yapabileceği organizasyon modellerine geçmemiz lazım. Hiç durmadan sağlığımıza yatırım yapmamız lazım. Sağlık hizmetinin en temel unsuru insan. Ne yaparsanız yapın robot, cihaz ve teknoloji. İnsandan kıymetlisi yok ve sağlık hizmetinde artan ihtiyaç artıyor çünkü yaşlılık sebebiyle artıyor. Başka sebeple de artıyor. Türkiye'nin sağlık sistemine duyulan güven o kadar arttı ki birçok insan Türkiye'de sağlık hizmeti almak istiyor. Her şeyin merkezinde insan var."Programa, Rize Valisi İhsan Selim Baydaş, Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Yusuf Yılmaz ile diğer davetliler katıldı.