Gençlik ve Spor Bakanlığı’nda Okul Sporları Federasyonu’nu kapatmak için bir çalışma yapıldığına dair bir duyum aldık, inşallah yanılmışız…
Eğer doğruysa durum felaket…
En son söyleyeceğimizi hemen söyleyelim, sakın ha kapatmayın, ne olur, asla tevessül bile etmeyin…
*
Kapatıp ne yapacaklar, Bakanlık bünyesinde 2002’den önce olduğu gibi bir daireye bağlayacaklarmış…
Sebep ne, bilmiyoruz…
Dairenin görevi başka, federasyonun bambaşka. İkisi birbirinin tamamlayıcısı aslında…
Okul Sporları Federasyonu’nu kapatıp 28 milyon gençliği kendi kaderine mi terkedelim?
*
Ne kadar kolay olacak okul sporları olmadan okul sporlarını idare etmek… Bir de okulları kapatırsak eğitimi de muhteşem olacak…
Bakanlık, kapa kutu gibi davrandığı için icraata dönüşünceye kadar, herhangi bir çalışmadan haberimiz olmuyor…
Sadece hazırlık aşamasında edindiğimiz bilgiler veya aldığımız duyumlara göre hareket ediyoruz…
*
Bilsek ki düzenleme kamuoyunda tartışılacak biz de metni görür ona göre görüş belirtiriz ama çoğu defa kurum içi bir operasyon yapılabiliyor, direkt Sayın Cumhurbaşkanı’mızı imzasına sunuluyor…
Ondan sonra haberimiz oluyor… Tabii iş işten geçmiş oluyor…
Şeffaflık olmadığı için hiç bir icraat ve faaliyetten haberimiz olmuyor…
SPORDAKİ EN BÜYÜK PROJEDİR
Halbuki bu ülkenin en büyük projelerinden biridir, Okul Sporları Federasyonu…
Sağlıklı nesiller yetiştirmek, beden ve ruh sağlığını korumak için ciddi adımlar atmak adına en büyük reformdu…
400 bin lisanslı sporcuya sahip bir ülkeye, yani Türkiye’ye, 20 milyonluk bir potansiyeli sunmak demekti…
*
Bu çocukları ve gençleri daha çok küçük yaştan itibaren yaşam boyu spora alıştırmak gerekiyordu…
Lisanslı sporcu sayısını muadilimiz Almanya gibi 20 milyonların üzerine çıkarmak gibi bir hedefin kilometretaşlarını döşemek demekti…
Bu kadar genç ve çocuğa hizmet verecek okul spor salonları, yüzme havuzları, futbol sahalarıyla donatmak demekti…
Onbinlerce yeni beden eğitimi öğretmeni ve antrenör istihdam etmek anlamına geliyordu…
*
Türkiye’yi, baştan başa spor ülkesi yapmanın, topyekün çağ atlatmanın adımlarıydı bu…
Olimpiyatlar’a 100 değil, 400 kişilik kafilelerle katılmak ve artık 13 madalya ile övünen bir ülke olmak yerine 30-40 madalya sınırını aşmak demekti…
*
Federasyonun kurma çalışmaları başladığında 2003’te Trabzon Lisesi futbolda, İstanbul Şehremini Lisesi de basketbolda dünya şampiyonu olmuştu…
Çok yönlü çalışmalar yapıldı, müthiş teşvikler verildi…
HER OKUL BİR SPOR KULÜBÜ
Okul Sporları Federasyonu ile, her okul bir spor kulübü ilan edildi… Hızlı bir şekilde okullar kulüpleştirildi…
Okullarda pek çok branş kuruldu… Beden eğitim öğretmenleri antrenör oldu…
Beden eğitim dersleri tatbikatlı olarak ve bizzat yüzme havuzlarında, spor salonlarında, atletizm sahalarında icra ediliyordu…
Belediyeler, öğrencileri okullardan alarak spor tesislerine taşımaya başladı…
BESYO’su bulunan üniversite hocaları kolları sıvadı… Orta dereceli okullarda yetenek testi ve sporcu taraması başladı…
28 MİLYONLUK BİR GENÇLİK KAYNAĞI
Sporda çok geri kalmıştık… Amaç gelişmiş ülkeleri mümkünse en kısa zamanda yakalamaktı…
Aramızda 50-100 yıllık farkı, mümkünse 20-30 yılda kapatacak çok yoğun bir seferberlik gerekiyordu… 1 ileri, 1 geri giden Türk sporu, basamakları 3’er, 5’er çıkmalıydı…
Çoğu okullarda neredeyse boş beden derslerini dolu dolu geçirmek ve haftada 3’e, 4’e çıkarmak, serbest zamanlara da fırsat tanımak gerekiyordu…
*
Gençlerimizi terör örgütlerinin şerrinden, uyuşturucu tacirlerinin ağından, çetelerin batağından ve zararlı alışkanlıklardan uzak tutmak gerekirdi…
Bu sebeple Bakanlık, Milli Eğitim, Federasyon, Üniversiteler, TMOK, okullar, belediyeler, STK’lar, tam bir seferberlik içinde çalışmalıydı…
*
Kısa zamanda lisanslı sporcu sayısını çoğaltırken, sporun tabana yayılmasında da büyük mesafe alındı…
Türkiye’ye pek çok organizasyon alırken spor sürekli konuşulmaya ve ülkede spor kültürü oluşmaya başladı…
Devir değişti, anlayış değişti. Liyakatten uzaklaşılıp, başarılı federasyon başkanları tasfiye edilirken, hayalet bir yönetimle tam 7 yıl çarçur edildi…
Bu süreçte Trabzon Erdoğdu Lisesi ve Doğa Koleji dışında bir başka takım şampiyonluğu da yaşanmadı
CUMHURBAŞKANI İMZASIYLA KAPATMAK MI?
2014, ISF tarafından okul sporlarında “Türkiye Yılı” ilan edildi, en prestijli ödüller verildi…
*
Ayhan Pala’nın federasyon başkanlığı döneminde gururumuz olan bir federasyon, sonrasında liyakatsiz ellerde, hiç bir icraat yapmayan, uluslararası skandallara konu olan, hayaleti andıran bir branş haline getirildi.
Dünya şampiyonu olan okullar, Uluslararası Okul Sporları-ISF’nin her türlü müsabakalarında kazanılan madalyalar, ülkemizde çok başarıyla yaptığımız organizasyonlar varken…
Hepsi bitti, ne organizasyon alıyoruz, önceden alınanları da beceriksizlikten yapamayıp komik bahanelerle geri veriyoruz…
Okullarımızı yarışlara gönderemiyoruz, yeni başarılar gelmiyor ve uluslararası spor faaliyetlerini askıya alıyoruz…
*
Yıllardır çok başarısız olduğu halde kollanan bir federasyon eliyle itibarsızlaştırıp unutturduğumuz Okul Sporları Federasyonu’nu kapatmaya hazırlanıyoruz…
Başbakanken Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın imzasıyla kurulan Okul Sporları Federasyonu’nu, Cumhurbaşkanı’yken yine onun imzasıyla kapatmanın çalışmasını yapıyoruz…
Bu, bindiğiniz dalı kesmektir, kibrit suyu dökmektir, sporun kapısına kilit vurmaktır, gençlerimizi tehlikenin ortasına atmaktır…
Sakın ha…
Eğer doğruysa durum felaket…
En son söyleyeceğimizi hemen söyleyelim, sakın ha kapatmayın, ne olur, asla tevessül bile etmeyin…
*
Kapatıp ne yapacaklar, Bakanlık bünyesinde 2002’den önce olduğu gibi bir daireye bağlayacaklarmış…
Sebep ne, bilmiyoruz…
Dairenin görevi başka, federasyonun bambaşka. İkisi birbirinin tamamlayıcısı aslında…
Okul Sporları Federasyonu’nu kapatıp 28 milyon gençliği kendi kaderine mi terkedelim?
*
Ne kadar kolay olacak okul sporları olmadan okul sporlarını idare etmek… Bir de okulları kapatırsak eğitimi de muhteşem olacak…
Bakanlık, kapa kutu gibi davrandığı için icraata dönüşünceye kadar, herhangi bir çalışmadan haberimiz olmuyor…
Sadece hazırlık aşamasında edindiğimiz bilgiler veya aldığımız duyumlara göre hareket ediyoruz…
*
Bilsek ki düzenleme kamuoyunda tartışılacak biz de metni görür ona göre görüş belirtiriz ama çoğu defa kurum içi bir operasyon yapılabiliyor, direkt Sayın Cumhurbaşkanı’mızı imzasına sunuluyor…
Ondan sonra haberimiz oluyor… Tabii iş işten geçmiş oluyor…
Şeffaflık olmadığı için hiç bir icraat ve faaliyetten haberimiz olmuyor…
SPORDAKİ EN BÜYÜK PROJEDİR
Halbuki bu ülkenin en büyük projelerinden biridir, Okul Sporları Federasyonu…
Sağlıklı nesiller yetiştirmek, beden ve ruh sağlığını korumak için ciddi adımlar atmak adına en büyük reformdu…
400 bin lisanslı sporcuya sahip bir ülkeye, yani Türkiye’ye, 20 milyonluk bir potansiyeli sunmak demekti…
*
Bu çocukları ve gençleri daha çok küçük yaştan itibaren yaşam boyu spora alıştırmak gerekiyordu…
Lisanslı sporcu sayısını muadilimiz Almanya gibi 20 milyonların üzerine çıkarmak gibi bir hedefin kilometretaşlarını döşemek demekti…
Bu kadar genç ve çocuğa hizmet verecek okul spor salonları, yüzme havuzları, futbol sahalarıyla donatmak demekti…
Onbinlerce yeni beden eğitimi öğretmeni ve antrenör istihdam etmek anlamına geliyordu…
*
Türkiye’yi, baştan başa spor ülkesi yapmanın, topyekün çağ atlatmanın adımlarıydı bu…
Olimpiyatlar’a 100 değil, 400 kişilik kafilelerle katılmak ve artık 13 madalya ile övünen bir ülke olmak yerine 30-40 madalya sınırını aşmak demekti…
*
Federasyonun kurma çalışmaları başladığında 2003’te Trabzon Lisesi futbolda, İstanbul Şehremini Lisesi de basketbolda dünya şampiyonu olmuştu…
Çok yönlü çalışmalar yapıldı, müthiş teşvikler verildi…
HER OKUL BİR SPOR KULÜBÜ
Okul Sporları Federasyonu ile, her okul bir spor kulübü ilan edildi… Hızlı bir şekilde okullar kulüpleştirildi…
Okullarda pek çok branş kuruldu… Beden eğitim öğretmenleri antrenör oldu…
Beden eğitim dersleri tatbikatlı olarak ve bizzat yüzme havuzlarında, spor salonlarında, atletizm sahalarında icra ediliyordu…
Belediyeler, öğrencileri okullardan alarak spor tesislerine taşımaya başladı…
BESYO’su bulunan üniversite hocaları kolları sıvadı… Orta dereceli okullarda yetenek testi ve sporcu taraması başladı…
28 MİLYONLUK BİR GENÇLİK KAYNAĞI
Sporda çok geri kalmıştık… Amaç gelişmiş ülkeleri mümkünse en kısa zamanda yakalamaktı…
Aramızda 50-100 yıllık farkı, mümkünse 20-30 yılda kapatacak çok yoğun bir seferberlik gerekiyordu… 1 ileri, 1 geri giden Türk sporu, basamakları 3’er, 5’er çıkmalıydı…
Çoğu okullarda neredeyse boş beden derslerini dolu dolu geçirmek ve haftada 3’e, 4’e çıkarmak, serbest zamanlara da fırsat tanımak gerekiyordu…
*
Gençlerimizi terör örgütlerinin şerrinden, uyuşturucu tacirlerinin ağından, çetelerin batağından ve zararlı alışkanlıklardan uzak tutmak gerekirdi…
Bu sebeple Bakanlık, Milli Eğitim, Federasyon, Üniversiteler, TMOK, okullar, belediyeler, STK’lar, tam bir seferberlik içinde çalışmalıydı…
*
Kısa zamanda lisanslı sporcu sayısını çoğaltırken, sporun tabana yayılmasında da büyük mesafe alındı…
Türkiye’ye pek çok organizasyon alırken spor sürekli konuşulmaya ve ülkede spor kültürü oluşmaya başladı…
Devir değişti, anlayış değişti. Liyakatten uzaklaşılıp, başarılı federasyon başkanları tasfiye edilirken, hayalet bir yönetimle tam 7 yıl çarçur edildi…
Bu süreçte Trabzon Erdoğdu Lisesi ve Doğa Koleji dışında bir başka takım şampiyonluğu da yaşanmadı
CUMHURBAŞKANI İMZASIYLA KAPATMAK MI?
2014, ISF tarafından okul sporlarında “Türkiye Yılı” ilan edildi, en prestijli ödüller verildi…
*
Ayhan Pala’nın federasyon başkanlığı döneminde gururumuz olan bir federasyon, sonrasında liyakatsiz ellerde, hiç bir icraat yapmayan, uluslararası skandallara konu olan, hayaleti andıran bir branş haline getirildi.
Dünya şampiyonu olan okullar, Uluslararası Okul Sporları-ISF’nin her türlü müsabakalarında kazanılan madalyalar, ülkemizde çok başarıyla yaptığımız organizasyonlar varken…
Hepsi bitti, ne organizasyon alıyoruz, önceden alınanları da beceriksizlikten yapamayıp komik bahanelerle geri veriyoruz…
Okullarımızı yarışlara gönderemiyoruz, yeni başarılar gelmiyor ve uluslararası spor faaliyetlerini askıya alıyoruz…
*
Yıllardır çok başarısız olduğu halde kollanan bir federasyon eliyle itibarsızlaştırıp unutturduğumuz Okul Sporları Federasyonu’nu kapatmaya hazırlanıyoruz…
Başbakanken Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın imzasıyla kurulan Okul Sporları Federasyonu’nu, Cumhurbaşkanı’yken yine onun imzasıyla kapatmanın çalışmasını yapıyoruz…
Bu, bindiğiniz dalı kesmektir, kibrit suyu dökmektir, sporun kapısına kilit vurmaktır, gençlerimizi tehlikenin ortasına atmaktır…
Sakın ha…