ÜSTYAPI BÖYLEYSE, VAY ALTYAPININ HALİNE!
Bilindiği üzere Uzun Sokak ile Maraş ve Kunduracılar Caddelerinde altyapı çalışmaları bitince üstyapıları yapılmıştı. Alt ve üstyapı çalışmaları uzadıkça uzamış, vatandaş ve esnaf bunaldıkça bulanmıştı. Sonuçta şehrin merkezinde, birbirleriyle bir bütünlük arz etmeyen bir görüntü ortaya çıkmıştı. Ama hepsinden önemlisi; yapılan üstyapının kolayca sökülmesi, kırılması ve dağılması oldu.
Bir yıl önce üstyapısı tamamlanan Uzun Sokak’ta, üstyapı için kullanılan kaplama taşları çok kolay kırılıyor. Kırılanlar daha kötü bir işçilikle değiştiriliyor fakat değiştirme çalışması, kırılmaya yetişemiyor. Kullanılan taşların renksizliği ve ruhsuzluğu cabası.
Resmi açılışı üç ay önce yapılan Maraş Caddesi’nin, çok bildik olmayan kaplaması, yapıldığından beri boncuk boncuk sökülüyor. Sıklıkla yamalama ve yapıştırıcı uygulaması yapılsa da, sökülmenin önüne geçilemiyor.
Meydan Parkı çevresi, Tabakhana Camii ile Uzun Sokak arası ve Postane önündeki yola serilen Arnavut kaldırım taşları ‘bu nasıl işçilik’ dedirtiyor. Baştan savma, geçtik taşıtlardan, yayaların bile yürümeye zorlandığı bu yollarda ser - sök, sök - ser çalışmaları devam ediyor.
Bu sorunlar, işçilik, malzeme kalitesi, proje ve işin kontrollüğünü sorgular hale getiriyor. Hal böyleyken, büyük paraların harcandığı bu başarısız ve kötü çalışmalar için, sıkılmadan övgü dolu sözler edenlere var. Hatırlatırım; ayinesi iştir kişinin, lafa bakılmaz.
Bu üstyapı çalışmaları, önemi ve faydası üzerine tartışmasız fikir birliğine vardığımız Ortahisar ilçemizdeki içme suyu şebekesi yenileme projesi kapsamında yapılıyor. Önce altyapı yapılıyor, sonra da üstyapı. Üstyapıda, yukarıda ifade ettiğim ve tüm Trabzonluların da gördüğü başarısızlığı görünce insanın aklına şu soru geliyor; üstyapı böyleyse, görmediğimiz altyapı nasıldır. Ve bir kanaat oluşuyor insanın kafasında; üstyapı böyleyse, vay altyapının haline.
Altyapı kapsamında içme suyu, kanalizasyon, doğalgaz, telekomikasyon gibi çalışmalar bir arada yapıldı. Çok önemli olan bu çalışma, üstyapı gibi kalitesiz ve özensiz yapılmış ise, Trabzon’un bu altyapıdan çok çekeceği var demektir. Ki öyle de görülmektedir. Altyapı, üstyapıya benzemez. Daha hayati olması bir yana, çıkacak en ufak arıza ve sorun bile çok zahmetli ve masraflı bir sonuç ortaya çıkarır. Olası tehlikeler cabası.
Sadece bu alt ve üstyapı çalışmalarında yaşananlar bile, Trabzon’un ve Trabzonlunun hiç hak etmediği bir yerel yönetimle yönetildiğini göstermektedir.
Bilindiği üzere Uzun Sokak ile Maraş ve Kunduracılar Caddelerinde altyapı çalışmaları bitince üstyapıları yapılmıştı. Alt ve üstyapı çalışmaları uzadıkça uzamış, vatandaş ve esnaf bunaldıkça bulanmıştı. Sonuçta şehrin merkezinde, birbirleriyle bir bütünlük arz etmeyen bir görüntü ortaya çıkmıştı. Ama hepsinden önemlisi; yapılan üstyapının kolayca sökülmesi, kırılması ve dağılması oldu.
Bir yıl önce üstyapısı tamamlanan Uzun Sokak’ta, üstyapı için kullanılan kaplama taşları çok kolay kırılıyor. Kırılanlar daha kötü bir işçilikle değiştiriliyor fakat değiştirme çalışması, kırılmaya yetişemiyor. Kullanılan taşların renksizliği ve ruhsuzluğu cabası.
Resmi açılışı üç ay önce yapılan Maraş Caddesi’nin, çok bildik olmayan kaplaması, yapıldığından beri boncuk boncuk sökülüyor. Sıklıkla yamalama ve yapıştırıcı uygulaması yapılsa da, sökülmenin önüne geçilemiyor.
Meydan Parkı çevresi, Tabakhana Camii ile Uzun Sokak arası ve Postane önündeki yola serilen Arnavut kaldırım taşları ‘bu nasıl işçilik’ dedirtiyor. Baştan savma, geçtik taşıtlardan, yayaların bile yürümeye zorlandığı bu yollarda ser - sök, sök - ser çalışmaları devam ediyor.
Bu sorunlar, işçilik, malzeme kalitesi, proje ve işin kontrollüğünü sorgular hale getiriyor. Hal böyleyken, büyük paraların harcandığı bu başarısız ve kötü çalışmalar için, sıkılmadan övgü dolu sözler edenlere var. Hatırlatırım; ayinesi iştir kişinin, lafa bakılmaz.
Bu üstyapı çalışmaları, önemi ve faydası üzerine tartışmasız fikir birliğine vardığımız Ortahisar ilçemizdeki içme suyu şebekesi yenileme projesi kapsamında yapılıyor. Önce altyapı yapılıyor, sonra da üstyapı. Üstyapıda, yukarıda ifade ettiğim ve tüm Trabzonluların da gördüğü başarısızlığı görünce insanın aklına şu soru geliyor; üstyapı böyleyse, görmediğimiz altyapı nasıldır. Ve bir kanaat oluşuyor insanın kafasında; üstyapı böyleyse, vay altyapının haline.
Altyapı kapsamında içme suyu, kanalizasyon, doğalgaz, telekomikasyon gibi çalışmalar bir arada yapıldı. Çok önemli olan bu çalışma, üstyapı gibi kalitesiz ve özensiz yapılmış ise, Trabzon’un bu altyapıdan çok çekeceği var demektir. Ki öyle de görülmektedir. Altyapı, üstyapıya benzemez. Daha hayati olması bir yana, çıkacak en ufak arıza ve sorun bile çok zahmetli ve masraflı bir sonuç ortaya çıkarır. Olası tehlikeler cabası.
Sadece bu alt ve üstyapı çalışmalarında yaşananlar bile, Trabzon’un ve Trabzonlunun hiç hak etmediği bir yerel yönetimle yönetildiğini göstermektedir.