Zonguldak'taki uyuşturucu operasyonuna ilişkin yürütülen soruşturma kapsamında açılan davada, haklarında 4 yıldan 38 yıla kadar hapis cezası istenen 17'si tutuklu 32 sanığın yargılanmasına devam edildi.
Zonguldak 3. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmaya, 4'ü Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) aracılığıyla olmak üzere tüm sanıklar katıldı.Savunma yapan tutuksuz sanık F.K, sanıklardan E.İ. dışında hiç kimseden uyuşturucu almadığını, S.S. ile hiçbir şekilde uyuşturucu satmadığını ileri sürerek, E.İ. ile selamlaşma dışında herhangi bir tanışıklığının, yakınlığının olmadığını söyledi."Acılık çetesi" olarak adlandırılan suç örgütüne yönelik yıllar önce operasyon düzenlendiğini anlatan F.K, "Bu operasyon sebebiyle duymuştum. S.S. ile aramızın iyi olduğu dönemde uyuşturucuyu E.İ'den aldığını söylüyordu. E.İ'nin liderliğinde bir yapılanma olduğunu duymadım. T.G'nin anlattığı gibi bir yapılanma görmedim." diye konuştu.Mahkeme başkanının, ifadelerini değiştiren sanıklara hiç kimseden korkmamaları gerektiğini söylemesi üzerine F.K, "İfadelerimi değiştirmem yönünde hiç kimseden baskı görmedim. Tamamen özgür irademle beyanda bulunuyorum." dedi.Tutuklu sanık B.İ. de oğlu E.İ. ile örgüt kurup yönettikleri iddialarını kabul etmedi.Tutuksuz sanık M.Ç, herhangi bir örgüte üye olmadığını, örgüt yapılanması içerisinde yer almadığını savunarak, "T.G'in beyanları doğru değildir. Bir oluşum gerçekleştirmedim. E.İ'yi Zonguldaklı olmam sebebiyle tanırım ancak kendisini 20 senedir görmedim. E.İ'nin böyle bir yapılanma kurduğundan da bugüne kadar bilgim olmadı. Suçsuzum." diye konuştu.Tutuklu sanık E.İ. babasını kaybetmenin üzüntüsünü yaşadığı dönemde Soğuksu'da tekel bayide çalıştığını, salgın sürecinde tekel bayisini kapattığını belirterek, F.K'nin kendisine duyduğu husumet sebebiyle bu şekilde beyanlarda bulunduğunu öne sürdü.Cezaevinden çıktıktan sonra ailesindeki bireylerin vefat etmesi sebebiyle zor bir süreç geçirdiğini dile getiren E.İ, şunları kaydetti:"Ben uyuşturucu kullanırım ancak kimseye uyuşturucu satmam. E.İ'nin bir yapılanma, grupta uyuşturucu ticareti yaptığına dair bilgim yoktur. E.İ. amcamın oğlu olmasına rağmen kendisiyle sık olarak bir araya gelmezdik. Genelde birbirimize telefondan hal hatır sorardık. Hakkımda örgüte üye olduğum yönünde verilen ifadeleri kabul etmiyorum. Bugüne kadar silahla yaralama olayından cezaevine girip çıktım ancak bunları kendi doğrularım için yaptım. Kimsenin tetikçiliğini yapacak biri değilim. Bu yöndeki açıklamalar doğru değildir."Tutuksuz sanık A.S. ise E.İ'yi tanımadığını, "Acılık çetesi" olup olmadığını bilmediğini, evraklar gelinceye kadar böyle bir şeyden haberdar olmadığını savundu.Olay tarihinde M.Ç. ile evinde oturduklarını anlatan A.S, şöyle devam etti:"Kapı çaldı. S.S. eve geldi. O esnada M.Ç. yanıma geldi. O arada S.S. de evde tuvalete girdi. Elindeki poşeti de bana verdi. S.S. aslında S.K'nin yanına gidecekmiş. S.S. tam kapıyı açıp çıkacağı sırada polisler geldi. S.S. evin içine kaçtı. 'Kendimi öldürürüm, bunlara teslim olmam' dedi. Ben de dışarı çıktım, polis memuruyla eve girdim. O sırada S.S. kafasına silahı dayamıştı. Bunun üzerine polis beni de dışarı çıkardı. Polislere, 'Onu ikna ederim' dedim, tekrar içeri girdim. Bu sırada S.S. uyuşturucuları açmış bildiğiniz yiyordu. Evimde hiçbir şekilde uyuşturucu yoktu. Ele geçirilen uyuşturucular S.S'ye aittir. Dönem dönem esrar içerim ama bu esrarlar bana ait değildir."Polis dinlemesine "Amca yapacak mısın? Ciroyu arttırdım 4,5 yaptım." şeklinde konuşmaları takılan tutuklu sanık O.A, M.D. ile kaçak ocaklarda çalıştıklarını, kazandıkları parayla uyuşturucu alıp kullandıklarını belirtti.Tutuklu sanık S.K ise "Acılık çetesi" diye bir örgütün olmadığını öne sürerek, "Bu örgüt işini Hüseyin ile T.G. ortaya atmıştır. Hiçbir örgüte üye değilim. E.İ'yi hurdacılık yaptığı için biliyorum ama bir samimiyetim yok. S.S. arkadaşımdır. Bahsedildiği gibi Mithatpaşa grubu yoktur. S.S. veya başka birinden uyuşturucu alarak satmadım." şeklinde konuştu.Duruşmaya SEGBİS aracılığıyla bağlanan tutuksuz sanık M.C.K, İstanbul'a kiralık araçla gidip bir paketi otobüsle göndermesine ilişkin soru üzerine önce bunun hediyelik eşya olduğunu, daha sonra ısıtıcı aldığını söyledi.İşleri uzun sürer düşüncesiyle paketi otobüsle gönderdiklerini belirten M.C.K, "Kimin adına gönderdiğimi hatırlamıyorum. Daha sonra ben aldım. Pakette ısıtıcı vardı." dedi.Dün tutuklanan H.P'nin ise "Bonzai iyi ısıtır başkanım." demesi üzerine salonda gülüşmeler oldu. "Isıtıcı nerde?" diye sorulan M.C.K, "Evde ama fazla ısınmaktan yandı." diye cevap verdi.Duruşmada 6 sanığın daha savunmasını yapmasının ardından mahkeme heyeti, sanıkların tutukluluk halinin devamına karar verilerek, duruşmaya yarın devam edilmek üzere ara verildi.- Olayİl Emniyet Müdürlüğü Narkotik Suçlarla Mücadele Şubesi ekiplerinin Mayıs 2023'te düzenlediği operasyon kapsamındaki soruşturmada, 16'sı tutuklu 32 sanık hakkında Zonguldak Cumhuriyet Başsavcılığınca iddianame hazırlanmıştı.İddianamede, sanıklar hakkında "uyuşturucu veya uyarıcı madde ticareti yapma veya sağlama", "suç işlemek amacıyla örgüt kurma", "suç işlemek amacıyla kurulan örgüte üye olma", "örgüte bilerek ve isteyerek yardım etme" ve "2313 Sayılı Kanuna Aykırılık" suçlarından 4 yıldan 38 yıla kadar hapis cezası isteniyor.
Zonguldak 3. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmaya, 4'ü Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) aracılığıyla olmak üzere tüm sanıklar katıldı.Savunma yapan tutuksuz sanık F.K, sanıklardan E.İ. dışında hiç kimseden uyuşturucu almadığını, S.S. ile hiçbir şekilde uyuşturucu satmadığını ileri sürerek, E.İ. ile selamlaşma dışında herhangi bir tanışıklığının, yakınlığının olmadığını söyledi."Acılık çetesi" olarak adlandırılan suç örgütüne yönelik yıllar önce operasyon düzenlendiğini anlatan F.K, "Bu operasyon sebebiyle duymuştum. S.S. ile aramızın iyi olduğu dönemde uyuşturucuyu E.İ'den aldığını söylüyordu. E.İ'nin liderliğinde bir yapılanma olduğunu duymadım. T.G'nin anlattığı gibi bir yapılanma görmedim." diye konuştu.Mahkeme başkanının, ifadelerini değiştiren sanıklara hiç kimseden korkmamaları gerektiğini söylemesi üzerine F.K, "İfadelerimi değiştirmem yönünde hiç kimseden baskı görmedim. Tamamen özgür irademle beyanda bulunuyorum." dedi.Tutuklu sanık B.İ. de oğlu E.İ. ile örgüt kurup yönettikleri iddialarını kabul etmedi.Tutuksuz sanık M.Ç, herhangi bir örgüte üye olmadığını, örgüt yapılanması içerisinde yer almadığını savunarak, "T.G'in beyanları doğru değildir. Bir oluşum gerçekleştirmedim. E.İ'yi Zonguldaklı olmam sebebiyle tanırım ancak kendisini 20 senedir görmedim. E.İ'nin böyle bir yapılanma kurduğundan da bugüne kadar bilgim olmadı. Suçsuzum." diye konuştu.Tutuklu sanık E.İ. babasını kaybetmenin üzüntüsünü yaşadığı dönemde Soğuksu'da tekel bayide çalıştığını, salgın sürecinde tekel bayisini kapattığını belirterek, F.K'nin kendisine duyduğu husumet sebebiyle bu şekilde beyanlarda bulunduğunu öne sürdü.Cezaevinden çıktıktan sonra ailesindeki bireylerin vefat etmesi sebebiyle zor bir süreç geçirdiğini dile getiren E.İ, şunları kaydetti:"Ben uyuşturucu kullanırım ancak kimseye uyuşturucu satmam. E.İ'nin bir yapılanma, grupta uyuşturucu ticareti yaptığına dair bilgim yoktur. E.İ. amcamın oğlu olmasına rağmen kendisiyle sık olarak bir araya gelmezdik. Genelde birbirimize telefondan hal hatır sorardık. Hakkımda örgüte üye olduğum yönünde verilen ifadeleri kabul etmiyorum. Bugüne kadar silahla yaralama olayından cezaevine girip çıktım ancak bunları kendi doğrularım için yaptım. Kimsenin tetikçiliğini yapacak biri değilim. Bu yöndeki açıklamalar doğru değildir."Tutuksuz sanık A.S. ise E.İ'yi tanımadığını, "Acılık çetesi" olup olmadığını bilmediğini, evraklar gelinceye kadar böyle bir şeyden haberdar olmadığını savundu.Olay tarihinde M.Ç. ile evinde oturduklarını anlatan A.S, şöyle devam etti:"Kapı çaldı. S.S. eve geldi. O esnada M.Ç. yanıma geldi. O arada S.S. de evde tuvalete girdi. Elindeki poşeti de bana verdi. S.S. aslında S.K'nin yanına gidecekmiş. S.S. tam kapıyı açıp çıkacağı sırada polisler geldi. S.S. evin içine kaçtı. 'Kendimi öldürürüm, bunlara teslim olmam' dedi. Ben de dışarı çıktım, polis memuruyla eve girdim. O sırada S.S. kafasına silahı dayamıştı. Bunun üzerine polis beni de dışarı çıkardı. Polislere, 'Onu ikna ederim' dedim, tekrar içeri girdim. Bu sırada S.S. uyuşturucuları açmış bildiğiniz yiyordu. Evimde hiçbir şekilde uyuşturucu yoktu. Ele geçirilen uyuşturucular S.S'ye aittir. Dönem dönem esrar içerim ama bu esrarlar bana ait değildir."Polis dinlemesine "Amca yapacak mısın? Ciroyu arttırdım 4,5 yaptım." şeklinde konuşmaları takılan tutuklu sanık O.A, M.D. ile kaçak ocaklarda çalıştıklarını, kazandıkları parayla uyuşturucu alıp kullandıklarını belirtti.Tutuklu sanık S.K ise "Acılık çetesi" diye bir örgütün olmadığını öne sürerek, "Bu örgüt işini Hüseyin ile T.G. ortaya atmıştır. Hiçbir örgüte üye değilim. E.İ'yi hurdacılık yaptığı için biliyorum ama bir samimiyetim yok. S.S. arkadaşımdır. Bahsedildiği gibi Mithatpaşa grubu yoktur. S.S. veya başka birinden uyuşturucu alarak satmadım." şeklinde konuştu.Duruşmaya SEGBİS aracılığıyla bağlanan tutuksuz sanık M.C.K, İstanbul'a kiralık araçla gidip bir paketi otobüsle göndermesine ilişkin soru üzerine önce bunun hediyelik eşya olduğunu, daha sonra ısıtıcı aldığını söyledi.İşleri uzun sürer düşüncesiyle paketi otobüsle gönderdiklerini belirten M.C.K, "Kimin adına gönderdiğimi hatırlamıyorum. Daha sonra ben aldım. Pakette ısıtıcı vardı." dedi.Dün tutuklanan H.P'nin ise "Bonzai iyi ısıtır başkanım." demesi üzerine salonda gülüşmeler oldu. "Isıtıcı nerde?" diye sorulan M.C.K, "Evde ama fazla ısınmaktan yandı." diye cevap verdi.Duruşmada 6 sanığın daha savunmasını yapmasının ardından mahkeme heyeti, sanıkların tutukluluk halinin devamına karar verilerek, duruşmaya yarın devam edilmek üzere ara verildi.- Olayİl Emniyet Müdürlüğü Narkotik Suçlarla Mücadele Şubesi ekiplerinin Mayıs 2023'te düzenlediği operasyon kapsamındaki soruşturmada, 16'sı tutuklu 32 sanık hakkında Zonguldak Cumhuriyet Başsavcılığınca iddianame hazırlanmıştı.İddianamede, sanıklar hakkında "uyuşturucu veya uyarıcı madde ticareti yapma veya sağlama", "suç işlemek amacıyla örgüt kurma", "suç işlemek amacıyla kurulan örgüte üye olma", "örgüte bilerek ve isteyerek yardım etme" ve "2313 Sayılı Kanuna Aykırılık" suçlarından 4 yıldan 38 yıla kadar hapis cezası isteniyor.